Keşideci nedir, Keşideci ne demek

Keşideci; bir ticaret terimidir.

  • Çek veya poliçe düzenleyen ve imzalayan kimse

İktisat alanındaki kelime anlamı:

Çek, senet gibi değerli kâğıtları düzenleyen ve ödemekle yükümlü olan kişi.

İngilizce'de Keşideci ne demek? Keşideci ingilizcesi nedir?:

drawer

Keşideci hakkında bilgiler

Keşideci, çek veya poliçeyi, düzenleyerek ve imza ederek, muhataba ya da lehdara yapılacak ödeme için, ödeme emri veren gerçek ya da tüzel kişidir.

keşideci tahsilat makbuzlarında sıkca rastlanır

Keşideci tanımı, anlamı:

Poliçe : Belirli bir sürenin sonunda belirli bir parayı kendi adına veya bir başkasının emrine ödemesi için alacaklının borçluya yazdığı bildiri. Sigorta senedi.

Düzen : Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Dolap, hile. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Alet edevat takımı. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Yerleştirme, tertip.

 

İmza : Bir kimsenin herhangi bir belgeyi yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde kullandığı işaret. İmzalama işi. Herhangi bir alanda ün yapmış kimse.

Keşide : Arap harfli yazıda bazı harflerin baş tarafı yazıldıktan sonra süs için çekilen uzatma. Banka ve her tür piyango ikramiyesinde çekme, çekiliş.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Eder : Fiyat, paha, değer.

Muhat : Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş. Kitabın sırt kâğıdı ile mukavvasının arasında isteka ile bastırılarak oluşturulmuş hafif çukurluk.

Ödeme : Ödemek işi, tediye.

Gerçek : Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Temel, başlıca, asıl. Doğruluk. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Yalan olmayan. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Yapay olmayan. Gerçeklik. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel.

Tüzel : Hukukla ilgili, hukuki, hukuksal. Hükümle ilgili, hükmi.

Kişi : Oyun, roman, hikâye vb.nde yer alan kimse. Eş, koca. Çekimli fiillerde ve zamirlerde konuşan, dinleyen, sözü edilen varlık, şahıs. Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer. Erkek.

Diğer dillerde Keşideci anlamı nedir?

İngilizce'de Keşideci ne demek? : n. drawee, drawer, giver