Kekilbastı nedir, Kekilbastı ne demek

Teknik terim anlamı:

Kadın feslerine dikilen altın. (Yenikent Aksaray Niğde).

Kekilbastı anlamı, kısaca tanımı

Keki : Büyük kardeş. Çamaşır. İç giysisi

Kekil : Alına dökülen kısa saç, perçem. Alna dökülen kısa saç. Kakül.

Yenikent : Az çok kendine yeterli bir çevrede, yerleştirilmesi öngörülen nüfusa, konut, iş olanağı, işyeri ve ve bunlara ilişkin kolaylıkları sağlamak amacıyla düzenlenen yeni ve büyük çapta tasarlı yerleşim yeri. Ağrı şehri, Tutak ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Aksaray şehri, Yeşilova bucağına bağlı bir yer. Ankara ili, Yenikent bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Eskişehir kenti, Seyitgazi ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. İzmir ili, Zeytindağ bucağına bağlı bir yer. Konya ili, Obruk bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kütahya şehrinde, Gediz belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Ordu şehri, Fatsa ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Ordu şehrinde, Tekkiraz bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Sinop şehri, Gerze ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Sivas ilinde, İmranlı ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Aksaray : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

 

Yenik : Yenmiş, aşınmış. Savaş ya da yarışmada yenilmiş, mağlup. Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek o şeyde bıraktığı iz.

Dikil : Horoz. Alık.

Niğde : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Altın : Atom sayısı 79, atom ağırlığı 196,9 olan, 1064 °C'de eriyen, kolay işlenen, yüksek değerli, paslanmaz element, zer (simgesi Au). Altından yapılmış sikke. Üstün nitelikli, değerli. Bu elementten yapılmış.

Kadın : Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. Bayan. Hizmetçi bayan.

Altı : Beşten sonra gelen sayının adı. Bu sayıyı gösteren 6 ve VI rakamlarının adı. Beşten bir artık.

Fesl : Fasıl. Arapça kökenli fasl: fasl.

Diki : Biraz, bir parça, azıcık. Çalımlı(kimse). [Bakınız: dıkı]. Tane: Üç diki şeker ver. Et parçası. Kemikli ya da kemiksiz pişmiş et, kavurma. Etli ufak kemik parçası. Pamuk ipliği. İplik.

Yeni : Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı. Tanınmayan, bilinmeyen. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan. Biraz önce, çok zaman geçmeden. Daha öncekilerden farklı olan. Eskisinin yerine gelen. En son edinilen. İşe henüz başlamış. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan.

Kadı : Tanzimata kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları.

Diğer dillerde Keith flack düğümü anlamı nedir?

İngilizce'de Keith flack düğümü ne demek ? : keith-flack node