Kept an eye on türkçesi Kept an eye on nedir

  • Gözkulak olmak.
  • Dikkat etmek.
  • Gözünü ayırmamak.
  • Gözetlemek.

Kept an eye on ile ilgili cümleler

English: His mother discreetly kept an eye on the boy.
Turkish: Annesi çocuğu ihtiyatlı biçimde gözledi.

English: Your parents kept an eye on us.
Turkish: Ebeveynlerin bize göz kulak oldular.

English: I kept an eye on her suitcase.
Turkish: Onun bavuluna göz kulak oldum.

English: He kept an eye on them.
Turkish: O, onlara göz kulak oldu.

English: Ali kept an eye on the children.
Turkish: Ali çocuklara göz kulak oldu.

Kept an eye on ingilizcede ne demek, Kept an eye on nerede nasıl kullanılır?

Kept : Durmak. Uymak. Sürdürmek. Tutmak. Sağlamak. Alıkoymak. İşletmek. Kalmak. Bulundurmak. Korumak.

An : Anabatik rüzgar. Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz tanımlık. Bir (ünlülerden önce). Bir. (herhangi) bir.

Eye : Işığa duyarlı olan ve görmeyi sağlayan, çeşitli hayvanlarda basit göz, bileşik göz gibi farklı yapılarda ve sayılarda bulunan organ. insanda, kafatasının orbit denilen çukuruna yerleşmiş, dışta sklera ve kornea tabakaları, ortada damar tabaka (koroit, silli cisimcik, iris) ve içte retina tabakasından oluşan, irisin önünde ve arkasında ön ve art odalar bulunan, bütün tabakaların çevrelediği en iç kısmı dolduran camsı (vitröz) maddeden yapılmış bir çift organ. İzlemek. Halka. Nazar. Süzmek. Görme gücü. İğne deliği. Bakış. Bakmak. Belirli insanların ya da hayvanların içindeki etkili, çarpıcı, hatta öldürücü olduğuna inanılan gücü ya da akımı dışa vurmasına aracı olan örgen.

 

On : Çakırkeyif. Hazır. Civarında. Olmakta olan. Yanmak. Makbul. Devrede. Üstünde. Esnasında.

Had an eye on him : Çok yakından izledi. Göz kulak oldu.

Have an eye on : Dikkat etmek. İlgilenmek. Gözü kalmak. Göz dikmek. Dikkatini vermek. -e karşı ilgili olmak. Gözü üzerinde olmak. Bakmak. Gözlemlemek. Göz kulak olmak.

Fix eye on : Dikmek.

İngilizce Kept an eye on Türkçe anlamı, Kept an eye on eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Kept an eye on ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Stake in : Kontrol altında tutmak.

Espy : Gözüne çarpmak. Fark etmek. Gözüne ilişmek. Casusluk etmek. Uzaktan görmek. Görmek. Farketmek.

Be wary of : Sakınmak.

Beware of : Dikkat. Çekinmek. Sakınmak. Aman dikkat. Korunmak. Kaçınmak.

Keep tabs on : Göz hapsine almak. İzlemek. Gözaltında bulundurmak. Dikkatlice gözlemek böylece gelişmelerden haberdar olmak. Takip etmek. Gelişmeleri yakından izlemek. Yakından takip etmek. Gözünü sürekli üstünde tutarak herşeyden haberdar olmak.

Cast a glance : Bakmak. Dikizlemek. Şöyle bir bakmak. Bir bakış atmak. Bir göz atmak. Göz atmak.

Fixes : Tamir etmek. Yerleştirmek. Eroin dozu. Düzeltmek. Güç durum. Çıkmaz. Önceden belirlenmiş sonuç. Uyuşturucu iğne. Oturtmak.

Fasten : Tutturmak. Kopçalamak. Raptiyelemek. Dikmek. Tespit etmek. İliklemek. Bağlamak. Kilitlemek. Çengelle bağlamak. Takmak.

 

Rest on : -e koymak. -e dayamak. Bel bağlamak. Bağlı olmak. -e yaslamak. Dayanmak. Dikmek (göz). -e dayalı olmak. -e dayanmak.

Kept an eye on synonyms : keep watch over, eyeing, babysat, be on guard, watches, watch, be cautious, keep a tab on, be careful, give heed to, be mindful of, give an eye to, bewared, eye, espying, attend to, watched, keep a good lookout for, stand over, kept, case the joint, fastens, focus attention on, beware, keep a weather eye open, behold, watch over, eying, bewaring, fix, babysit, beholds, keep cave.