Known türkçesi Known nedir

Known ile ilgili cümleler

English: A known mistake is better than an unknown truth.
Turkish: Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.

English: A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Turkish: Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.

English: A very well known wine is produced in that region.
Turkish: O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.

English: A person who follows Islam is known as a Muslim.
Turkish: İslama uyan bir kişi bir müslüman olarak bilinir.

English: A very common type of elbow pain is known as "tennis elbow" in English.
Turkish: Çok yaygın bir tip dirsek ağrısı, İngilizcede " tenisçi dirseği " olarak bilinir.

Known ingilizcede ne demek, Known nerede nasıl kullanılır?

Known as : Bu kişiyi herkes – olarak tanır. Olarak bilinen. Gibi bilinen.

Known in advance : Önceden bilinen. Önceden haberi olan.

Known index : Bilinene tüketici fiyatları endeksi. Geçerli ay içerisinde yayınlanan ve bir önceki ay için geçerli olan tüketici fiyatları endeksi (muhasebecilik).

Known to all : Herkesçe bilinen.

 

Affectionately known as : Denilen. Adıyla tanınan.

Also known as : Bu isim altında da tanınan. Namı diğer. Nam-ı müstear. Bu ismi de kullanan. A.k.a. Bu isimle de giden.

Came to be known as : - olarak tanınıyor olma. -'ın lakabı verilmiş olma.

Well known figure : Meşhur kişi.

For well known reasons : Herkesçe malum nedenlerden dolayı. İyi bilinen sebeplerden ötürü.

Who could have known that : Kim bilebilirdi ki bunu. Kimsenin bilmesi imkansızdı. Kimse bilemezdi bunu.

İngilizce Known Türkçe anlamı, Known eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Known ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Well known : Meşhur. Herkesçe bilinen. İyi bilinen.

Express : Ekspres. Açık. Sarih. İfade etmek. Düşüncelerini belirtmek. Ekspresle göndermek (mektup). Belli etmek. Kesin. Süratli.

Illustrious : Meşhur. Şanlı. Ünü yayılmış. Şerefli. Şöhretli.

Acknowledged : Usulü dairesinde. Musaddak. Kabul edilen. Tasdik edilmiş. Muteber. Tanınmak.

Concrete : Somutlaştırmak. Bilgisayar, sosyoloji alanlarında kullanılır. Katılaşmak. Donmak. Nesnel gerçekliğin tümünün, eşdeyişle onu oluşturan türlü yanların ve bunlar arasındaki ilişkilerin duygularla algılanabilen ya da kavranabilen, belli bir zaman ve yerdeki niteliği. Açık. Duyu organlarıyla algılanabilir ya da doğrudan görgül gerçekliği olan nesne. bk. soyut. Somut. Sertleşmek. Kesin.

Notable : Belirgin. İleri gelen kimse. Saygın kişi. Ünlü kimse. Tanınmış kimse. Saygın. Şöhret. Dikkate değer. Unutulmaz.

Recognized : Kabul etmek. Muteber. Geçerliliği kabul edilmiş. Farkına varmak. Onaylamak. Beylik. Saygın. Kararlaştırılmış.

 

Numbered : Sayılmış. Numaralı. Numaralanmış. Nolu.

Common : Yaygın. Ortamalı. Adi. Yalpı. Devletin ya da bir yerel yönetim biriminin genellikle bir köyün iyeliğinde bulunan ve tüm nüfusun yararlanmasına açık bulundurulan, bireylerin iyeliğine geçirilmesi söz konusu olmayan taşınmaz. Kaba. Ortak. Çok kullanılan. Kaba saba. Genel.

Particular : Nokta. Husus. Dikkatli. Özellik. Tam. Ayrıntılı. Titiz. Farklı. Tikel. Özel.

Known synonyms : best known, better known, conventional, avowed, acquaintance, stated, conversant, great, certain, acclaimed, apodictic, noted, declared, common or garden, famously, celebrated, celebs, renowned, legitimized, big, classic, conspicuous, prestigious, celeb, as you know, definite, evident, far famed, explicit, determined, broad, broader, famous.

Known zıt anlamlı kelimeler, Known kelime anlamı

Unknown : Adsız. Meçhul. Tanınmamış. Bilinmez. Bilinmedik. Nedeni bilinmeyen. Tanınmayan. Ünsüz. Yabancı. Bilinmeyen.

Inglorious : Mütevazı. Belirsiz. Yüz kızartıcı. Ayıp. Tanınmamış. Gösterişsiz. Utanç verici. Şerefsiz. Onursuz. Utandırıcı.

Unfamiliar : Alışık olmayan. Bilinmedik. Alışılmamış. Alışılmadık. İyi bilinmeyen. Tanıdık olmayan. Yabancı.

Known antonyms : unacknowledged.

Known ingilizce tanımı, definition of Known

Known kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Of Know.