Kondense süt nedir, Kondense süt ne demek

Kondense süt; Veteriner alanında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Düşük atmosferde, süt suyunun buharlaştırılması ve belli oranda sofra şekeri eklenmesiyle elde edilen yoğunlaştırılmış süt ürünü, şekerli konsantre süt, tatlandırılmış koyulaştırılmış süt.

Kondense süt tanımı, anlamı

Kond : Koyun bacağından çıkan, hiç aşınmamış taze aşık kemiği

Süt : Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı. Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su. Erkek balığın tohumu. Süte benzeyen her türlü sıvı. Benzin, mazot. Erkek balığın, dişinin bavyarı üstüne akıttığı ak sıvı. İnsanın mayası, aslı. Tam, katıksız (renkler için): Sütbeyaz. Taze, sütlü. Başağın sertleşmemiş durumu. Memeli hayvanlarda yeni doğan yavrunun beslenmesi için süt bezlerinden salgılanan besin maddesi. Bazı bitkilerin süt renginde ve kıvamında özel sıvısı.

Tatlandırılmış koyulaştırılmış süt : Kondense süt.

Şekerli konsantre süt : Kondense süt.

Yoğunlaştırılmış süt : Koyulaştırılmış süt.

Koyulaştırılmış süt : Sütün suyunun düşük atmosferde ve düşük ısıda buharlaştırılmasıyla elde edilen, besleyici değeri yüksek süt ürünü, evapore süt, konsantre süt, buharlaştırılmış süt.

 

Konsantre süt : Koyulaştırılmış süt.

Konsantre : Yoğun. Derişik.

Atmosfer : Yeri veya herhangi bir gök cismini saran gaz tabakası, gaz yuvarı. Hava yuvarı. Basınç birimi olarak kullanılan, 15 °C'de deniz yüzeyinde, 76 santimetre uzunluğunda ve tabanı 1 santimetrekare olan cıva sütununun ağırlığı (1 kilogram 33 gram). İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava.

Şekerli : İçinde şeker bulunan. Lezzetli, tatlı.

Eklenme : Eklenmek işi.

Şekeri : Çok tatlı, ufak bir çeşit armut.

Oranda : Ev halkı, aileden olanlar.

Yoğun : Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif. Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.). Koyu, kalın. Şişman, iri, tombul. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. Dolu, sıkı, sıkışık, çok, konsantre. Kaba, kalın, iri (elek, iğne).

Sofra : Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu. Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm. Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası. Anüs. Birlikte yemek yiyenlerin tümü.

Belli : Beli olan. Bilinmedik bir yanı olmayan, malum. Belirli, muayyen. Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan, bedihi, zahir, aşikâr.

Şeker : Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı. Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı. Şeker hastalığı. Sevimli, cana yakın ve güzel.

 

Düşük : Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, bağan, sakıt. İktidardan düşmüş ya da düşürülmüş. Az. Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış. Dil bilgisi kurallarına uymayan. Eski değer ve onurunu yitirmiş olan.

Buhar : Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu.

Konsa : Taşlık.

Diğer dillerde Kondense süt anlamı nedir?

İngilizce'de Kondense süt ne demek ? : condensed milk