Koparma nedir, Koparma ne demek

  • Koparmak işi.
  • Halterde ayakları açarak halteri bir çırpıda baş üstüne, dirsekleri bükmeden kaldırma biçimi

"Koparma" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Öte yandan canavar düdükleri de ilk çığlıklarını koparmaya başlamışlardı." - Y. K. Karaosmanoğlu

Fransızca'da Koparma ne demek?:

arrachement

Koparma tanımı, anlamı:

Koparmak : Daldan, ağaçtan alıp toplamak. Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek. Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak. Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak. Güçlükle elde etmek. Zor kullanarak almak.

Bir bardak suda fırtına koparmak : Önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.

Cayırtı koparmak : Çok gürültü koparmak.

Çıbanın başını koparmak : Ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak.

Dizginleri koparmak : Her türlü bağ ve baskıdan kurtulmak.

Etinden et koparmak : Çok acı vermek.

Feryat koparmak : Yüksek sesle bağırmak, haykırmak.

İpi koparmak : Bağlı bulunduğu kuruluşla veya yakınlığı bulunan kişi ile ilişkisini kesmek.

İpini koparmak : Başıboş kalmak.

İzin koparmak : Güçlükle izin almak.

Kelle koparmak : Olumsuz ve başarısız bir durum sonunda işe, göreve son vermek.

Kıyametler koparmak : Aşırı gürültülere, kargaşaya yol açmak. bir şeye çok kızarak bağırıp çağırmak, feryat etmek.

 

Koşu koparmak : Hızla koşuvermek, çabucak atılıp gitmek.

Palamarı koparmak : Kaçmak, sıvışmak.

Şamata koparmak : Aniden gürültü patırtı çıkarmak.

Toz koparmak : Toz kaldırmak.

Tuttuğunu koparmak : Becerikli olmak, giriştiği her işte başarı sağlamak.

Vaveyla koparmak : Çığlık atmak.

Yaygara koparmak : Yaygarayı basmak.

Halter : Bu aracı iki elle kaldırmayı amaçlayan spor dalı. Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç.

Ayak : Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Basamak. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Halk edebiyatında uyak. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Göl ayağı. Bacak. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu.

Çırpı : Dal, budak kırpıntısı. Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi. Çok zayıf.

Üstün : Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha.

 

Dirsek : Boruların doğrultusunu değiştirmekte kullanılan bağlantı parçası. Kol ile ön kol arasındaki eklemin arka yanı. Bir direği veya başka bir şeyi sağlamlaştırmak için yanına eğik olarak yerleştirilen ağaç, makas. Giysi kolunda bu organa denk gelen bölüm.

Bükme : Bükmek işi. Bükülmüş kaytan veya iplik. Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı.

Kaldırma : Kaldırmak işi.

Koparma ile ilgili Cümleler

  • Tom'un yaygara koparmasını istemiyorum.
  • İrtibatı koparmadık.
  • Senin yaygara koparmanı istemedim.
  • Çiçekleri koparmadan da koklayabiliriz ve tüm çiçekler koklanmaya değer.
  • Madem iyi insanlarsanız sevdiğim kadını benden koparmamanız lazım.
  • Kim kime düşman kimseyi hor hakir görmeden çiçekleri sahiplenmeden koparmadan koklayıp geçmek istememin nesi yanlış?
  • Onun boynunu koparmak istiyorum.

Diğer dillerde Koparma anlamı nedir?

İngilizce'de Koparma ne demek? : n. breaking off, plucking, twitch

Fransızca'da Koparma : arrachement [le], mutilation [la]

Rusça'da Koparma : n. отрыв (M), отламывание (N), рывок (M), дерганье (N), испускание (N)