Morbidite nedir, Morbidite ne demek

Morbidite; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Hastalık gösterme hâli.

Bir sürü içinde hastalığa yakalananların sağlamlara oranının yüzde veya binde ifadesi.

Teknik terim anlamı:

Hastalık oranı, hastaların sağlamlara oranı, hastalığa yakalananların sayısı.

Morbidite hakkında bilgiler

Morbidite oranı veya morbidite hızı, istatistiksel bir ölçüm terimi, belirli bir nüfusta belirli bir zaman dilimi içerisinde hastalığa tutulanların sayısı, hastalık nispetidir. Morbidite oranı hastalığa tutulmuş ama hayatta kalmış olan hastaların hastalık sonucu ölmüş insanlara oranıdır. Morbidite kelimesi ise yalın olarak hastalık, hastalık hali anlamına gelmektedir.

Morbidite anlamı, kısaca tanımı

Morbid : Hastalıklı, bozuk, marazi, hastalığa ait olan

İstatistiksel : İstatistiğe dayanan, sayımlamalı, istatistiki.

İstatistik : Bir sonuç çıkarmak için verileri yöntemli bir biçimde toplayıp sayı olarak belirtme işi, sayımlama. İlkelerini olasılık kuramlarından alarak eldeki verileri grafik ve sayı biçiminde değerlendirmeye dayandıran matematiğin uygulamalı dalı, sayım bilimi.

Bir zaman : Geçmiş zamanda, eskiden, vaktiyle. Belirli bir süre, biraz.

Tutulmuş : Engellenmiş. Ele geçirilmiş.

 

Hastalık : Organizmada birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla sağlığın bozulması durumu, rahatsızlık, çor, dert, sayrılık, illet, maraz, maraza, esenlik karşıtı. Aşırı düşkünlük, tutku. Ruh sağlığının bozulması durumu. Bitkilerin yapılarında görülen bozukluk.

Bir sürü : Pek çok.

Gösterme : Göstermek işi. Teşhir, sergileme.

Belirli : Açık ve kesin olarak sınırlanmış veya kararlaştırılmış olan, muayyen.

Hastalı : Hastalıklı.

Kelime : Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Sağlam : Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz, stabil. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli. Gerçek, inanılır bir temeli olan. (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak. Zarar görmemiş, bozulmamış. Güvenilir.

İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.

Gelmek : Ulaşmak, varmak. Kazanılmak, sağlanılmak. Akmak. Herhangi bir sırada bulunmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Dayanmak, tahammül etmek. İsabet etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. Kadar olmak. İzlemek, takip etmek. Katılmak, eklenmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Mal olmak. Belli bir süre dolmak. Biriyle birlikte gitmek. Uymak. Getirmek. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Türemek. Belli bir zamana ulaşmak. Görünmek, sanılmak. Düşmek, rast gelmek. Çıkmak, yönelmek. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Uygun düşmek. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Olmak, -e uğramak. Sonuç çıkmak.

 

Kalmış : Evlenmemiş, yaşlı kız. Türlü nedenlerle savaşa katılmayıp İstanbul'da kalan kapıkulu askeri. Âciz, düşkün.

Nispet : Oran. Birini üzmek için ya da inat olsun diye yapılmış olan iş. Bağıntı, ilgi, ilinti. Kıskandırmak veya üzmek için.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

İnsan : Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Âdemoğlu, âdem evladı.

Diğer dillerde Morbidite anlamı nedir?

İngilizce'de Morbidite ne demek ? : morbidity