Nöroblast nedir, Nöroblast ne demek

Nöroblast; Anatomi, Veteriner, Zooloji, Biyoloji alanlarında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Embriyoda sinir sisteminin gelişiminde köken hücrelerden sinir hücrelerinin gelişmesiyle ortaya çıkan hücre.

Zooloji'deki anlamı:

Sinir gözelerini meydana getiren örtü dokusu köklü embriyonik gözeler.

Böcek larvalarında sinir sisteminin histolizden sonra arta kalan kısmı.

Biyoloji'deki anlamı:

Bölünme yeteneğini kaybetmiş, fakat henüz olgunlaşmamış sinir hücreleri.

Nöroblast anlamı, tanımı

Nöroblastom : İstemsiz sinir sistemi, merkezi sinir sistemi ve böbrek üstü bezinin medullasında görülen, nöroblastlara farklılaşmakta olan nöroepiteliyal hücrelerden gelişen, nadir görülen, mikroskobik olarak medullablastoma benzeyen kötücül tümör

Nöroblastoma : Çevresel sinir sisteminde görülen yaygın bir çocukluk devresi tümörü.

Olfaktorik nöroblastom : Burun boşluğunun arka bölümünde, kalbursu kemik bölgesinde gelişen tümör hücrelerinin, damarlar çevresinde çit veya rozet benzeri yapılar oluşturmasıyla belirgin, olfaktorik nöroepiteliyal hücrelerden, kalıntı nöral krista hücrelerinden veya nöroendokrin sistemin yerel yapılarından köken alan, genellikle kedi ve köpek eniklerinde ender görülen bir tümör, esteziyonöroblastom, esteziyonöroepitelyom.

 

Sinir sistemi : Yüksek yapılı organizmalarda, organizmanın yaşadığı ortama uymasını, çeşitli organların iş birliği durumunda çalışmasını sağlayan, sinir hücreleri, sinirler ve sinir merkezinden oluşan sistem.

Örtü dokusu : (Eş anlamlısı: epitel dokusu,) Özgür bir yüzeyi örten ya da bir kanal ya da bir boşluğu kaplayan gözeli bir doku. Tek bir sıra gözeden yapılmış olacağı gibi çok sıralı da olabilir. Gözeler yassı, küp ya da silindir biçimi olabilirler.

Olgunlaşma : Olgunlaşmak işi.

Histoliz : Dokuların dağılıp parçalanması; tüm başkalaşım gösteren böceklerde larvaya ya da pupaya ait organların parçalanıp kaldırılması olayı. Dokuların dağılıp parçalanması; tüm-başkalaşma gösteren böceklerde larvaya ve pupaya ait organların dağılıp parçalanması olayı.

Embriyon : Yumurtadan meydana gelen, yumurta zarı, yumurta kabuğu ya da vücudu içinde bulunan ve gelişmesinin erken evrelerinde olan genç bir organizma.

Gelişme : Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Olan biten şey. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm.

Gelişim : Gelişme işi. Aksiyon. Serpilip büyüme. İlerleme, inkişaf, tekâmül.

Gözeler : Sestodların çekmenleri içerisinde bulunan çekmen benzeri sığ yapı. Bingöl kenti, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Eskişehir ili, Mihalıççık belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Gümüşhane şehrinde, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Şanlıurfa şehri, Yardımcı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Tunceli şehri, Ovacık ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

 

Bölünme : Bölünmek işi. Hücrelerin, belli bir büyüklüğe ulaştığında eşit bölümlere ayrılıp çoğalması. Yarışta toplu olarak koşarken birbirinden ayrılma.

Embriyo : Oğulcuk.

Meydan : Alan, saha. Fırsat, imkân ya da vakit. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılmış olan yer. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri.

Sistem : Düzen. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni. Model, tip. Dizge. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat. Yol, yöntem.

Böcek : Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere. Istakoza benzer, uzunluğu 30-40 santimetre kadar olan, sarı renkli, kısa kıskaçlı, yenilen bir deniz hayvanı. Kelebek, kurt ve tırtılın dışında kalan küçük hayvancıklar.

Gözel : Güzel. Buğday, toprak ve benzerleri şeyler elenen iri gözlü büyük kalbur. Eski türkçe közemek: güzel. Güzel, karşılığı gozel, guzel. [Bakınız: gözer].

Ortay : Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi). Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi).

Dokus : Dokuz.

Sonra : Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı. Arkadan gelen bölüm ya da zaman. Daha uzak ve ileri bir yerde. Yoksa, aksi hâlde. Makam, sıra, değer ve önemde arkada oluşu bildiren bir söz.

Diğer dillerde Nöroblast anlamı nedir?

İngilizce'de Nöroblast ne demek ? : neuroblasti, neuroblast