Ortak zarf nedir, Ortak zarf ne demek

Teknik terim anlamı:

Birleşik cümlelerin, bağımlı sıralı cümlelerin yüklemlerinin ortak zarfı, ortaklaşa zarf: Sonra denizi gördüler, fırtınalı havalarında büyük dağların göğe doğru kalkışını, küçük çırpıntıların her türlü hayal oyununa elverişli küpüklerini, dalgaların sedef rengi kumsallarda ilerleyip gerileyişini, denizi ve onun değişik yüzlerini gördüler (A. H. Tanpınar, Yaz Yağmuru, s. 145). Üvey annesi her gün tahta sildirirmiş, o da (her gün) şarkı söyleyerek silermiş (A. H. Tanpınar, Yaz Yağmuru, s. 156). Eğer kadın haftalarca hasta yatmamış olsaydı,(haftalarca) hiç kimse şüphe etmezdi (A. H. Tanpınar, göst. e., s. 169) vb.

Ortak zarf anlamı, tanımı

Orta : Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. İyi ile kötü arasındaki durum. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece. Yeniçeri Ocağında tabur. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Ne büyük ne küçük, midi. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Ne uzun ne kısa, midi. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Orantı

 

Ortak : Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner. Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek. Kuma.

Zarf : Kap, kılıf, sarma. İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap. Bir fiilin, bir sıfatın veya bir zarfın anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen kelime, belirteç. İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese.

Bağımlı sıralı cümle : Anlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri veya yüklemleri ortak olan cümle.

Birleşik cümle : Bir veya birkaç yan cümle veya ara cümle ile bir temel cümleden kurulan cümle, birleşik tümce.

Sıralı cümle : Anlam yakınlığıyla bağlanmış cümlelerin oluşturduğu cümle, sıralı tümce.

Yaz yağmuru : Ani yağan ve çabuk geçen yağmur.

Hayal oyunu : Karagöz oyunu.

Haftalarca : Uzun süre.

Hiç kimse : Bir kişi bile.

Ortaklaşa : Ortak olarak, el birliğiyle, müştereken, kolektif. Ortak iş.

Elverişli : Uygun, müsait. İşe yarayan, ergonomik.

Fırtınalı : Çok rüzgârlı. Çok tartışmalı, çekişmeli, gürültülü, karışık.

Gerileyiş : Gerileme işi.

Üvey anne : Öz olmayan anne, analık, üvey ana, cicianne. Çocuğuna kötü davranan anne.

 

Çırpıntı : Çırpınma. Aşırı uykusuzluk, huzursuzluk, titreme, silkinme durumu. Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması. Ruhsal gerginliğin dışa vurulması, ajitasyon.

Tanpınar : Şafak vakti gibi parlak, temiz kimse.

Birleşik : Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit.

Fırtına : Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr. Güç atlatılan kötü durum. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma. Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı.

Her gün : Süreklice, sürekli olarak.

Diğer dillerde Ortak yazar anlamı nedir?

İngilizce'de Ortak yazar ne demek ? : joint author