Passed on türkçesi Passed on nedir

Passed on ile ilgili cümleler

English: I passed one test, but failed the other.
Turkish: Bir sınavı geçtim ama diğerinde başarısız oldum.

English: After ten minutes, they passed on to a new topic.
Turkish: On dakika sonra başka bir konuya geçtiler.

English: Ali passed one test, but failed the other.
Turkish: Ali testin birinden geçti fakat diğerinden kaldı.

English: He passed on yesterday.
Turkish: O dün vefat etti.

Passed on ingilizcede ne demek, Passed on nerede nasıl kullanılır?

Passed : Bildirmek. Aşmak. Açmak (kilit). Onaylanmak. Dönüşmek. Geçmek. Devretmek. Piyasaya sürmek. Uzatmak. Pas vermek.

On : Çakırkeyif. E doğru. Devrede. Esnasında. Yanmak. Makbul. İle. Üzerinde. Olmakta olan. Üstünde.

Passed away : Boşa harcamak. Geçmek. Ölmek. Vefat etmek. Geçirmek (vakit).

Passed through : İçinden geçmek. Çekmek. Başından geçmek. Nüfuz etmek. Arasından geçmek. İçine işlemek.

Passed water : Çiş yapmak. İşemek.

A blot on escutcheon : Şerefine sürülmüş leke. Onur lekeleyici davranış. Şerefine leke düşürücü şey.

İngilizce Passed on Türkçe anlamı, Passed on eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Passed on ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Continueing : Dayanmak. Uzamak. Devamı gelmek. İdame etmek. Sürmek. Devam ettirmek. Olagelmek. Sürdürmek.

Carry : Satışa sunmak. İçermek. Başarı kazanmak. Bulundurmak. Başarmak. Onaylamak. Bulaştırmak. Elde etmek.

Cedes : Feragat etmek. Terk etmek. Teslim etmek. Vermek. Vazgeçmek. Fariğ olmak. Terketmek. Göçermek. Bırakmak.

Capture : Zaptetmek. Ganimet. Ele geçirmek. Aynen almak. Esir etmek. Tutmak. Özelliğini yitirmeden korumak. Almak. Esir almak. Zoralım.

Abate : Azaltmak. Eksilmek. Hafifletmek. Dindirmek. Hafiflemek. Çekilmek. Ceza indirimi yapmak. Yatıştırmak. Dinmek.

Forge ahead : Hızla ilerlemek. Gittikçe başarılı olmak. Yarışta en ileriye geçmek. Yarışta başa geçmek. Sağlam adımlarla ilerlemek. Öne geçmek.

Depart : Ayrılmak (uçak vb). Kalkmak. Caymak. Yolundan sapmak. Gitmek. Uzaklaşmak. Hareket etmek. Yola çıkmak.

Decide on : Karar kılmak. Seçmek. Beğenmek. Hükmetmek.

Cede : Terk etmek. Teslim etmek. Bırakmak. Feragat etmek. Terketmek. Vermek. Göçermek. Fariğ olmak. Vazgeçmek.

Adopt a decision : Karara varmak. Karar almak. Seçim yapmak.

Passed on synonyms : demising, belly up, attorn, beats, communicated, circuited, flourish, carry on, abideth, continue, departs, choke, decree, alienates, awarded, bests, beat, ceded, assign, assign to, yield the breath, drop off, image, betters, conks, attorning, carry on with, be transmitted, gained, demise, award, awards, picture.