Perception türkçesi Perception nedir

  • Anlayış.
  • Basiret.
  • Algılama.
  • Olay, nesne ve durumlar karşısında duyumlar aracılığıyla kazanılan ilk bilinçlilik.
  • Belleğin katkıları ve bir duyusal izlenimle ortaya çıkan, karmaşık, nesnel bilinç içeriği. özellikle görsel algılar, dışımızdaki varlığın, şeylerin, nesnelerin biçim ve durumları konusundaki betimlemelerimizin yapısına girer.
  • Feraset.
  • Seziş.
  • Dış dünyanın uyarısı ile meydana gelen fiziksel duygunun zihinsel yorumu.
  • Sezgi.
  • Kavrama.
  • İdrak yeteneği.
  • Nesnel dünyanın başta görme örgeni olmak üzere insanın duyu örgenlerini etkilemesi ve böylece nesnelerin bilinçte yansıması.
  • Algılanma.
  • Tahsil (para).
  • Duyuş.
  • Sezme.
  • Biyoloji, fizik, sosyoloji, uluslararası ilişkiler alanlarında kullanılır.
  • Kavrayış.
  • İdrak.
  • Anlama.
  • Algı.
  • Dış dünyanın duyusal etkilemelerinin bilinçte uyardığı izlenimler; söz konusu etkilemeler akımmıknatıssal dalgalar ve ses dalgaları aracılığıyla olur.

Perception ile ilgili cümleler

English: I'm afraid my depth perception is very poor.
Turkish: Korkarım benim derinlik algım çok zayıf.

English: This perception is incorrect.
Turkish: Bu algı yanlış.

English: What if we all are brains in vats and every sensory perception is illusionary?
Turkish: Ya hepimiz fıçılardaki beyinlersek ve bütün duyusal algılar yanılsamaysa?

 

English: She still lacks an evolved perception for the beauty of language.
Turkish: O hâlâ dilin güzelliği için evrimleşmiş algıdan yoksun.

English: A developed perception of linguistic beauty is still lacking in her.
Turkish: Dilsel güzelliğin gelişmiş algısı hâlâ onda eksik.

Perception ingilizcede ne demek, Perception nerede nasıl kullanılır?

Perception theory : Algılama teorisi.

Perception threshold : Algılama eşiği.

Space perception tests : Sanayide, özellikle mühendislik alanında kullanılan ve deneklerin yer algısı ile ilgili olarak uyguladıkları yöntemleri, sorun çözme özelliklerini, güçlükler karşısında gösterdikleri tepkileri saptamaya yarayan testler. Yer algısı testleri.

Auditory perception : Duyumsal algılama. İşitme algısı. İşitsel algılama.

Color perception : Renk görme. Bir objenin görüntüsünün retinanın sarı benek bölgesine ya da yakınına düşmesi ile parlak ışıkta görülen rengi. bu bölgede koni hücreleri boldur. Renk algılama.

Speed of contrast perception : Karşıtlık algı hızı. Bir karşıtlığın, sunulmasından, öznel olarak algılanmasına dek geçen zamanın tersi.

Speed of perception : Algı hızı. Bir nesnenin belirmesiyle o nesnenin biçiminin algısı arasında geçen zamanın tersi. bk. karşıtlık algı hızı.

Space perception : Mekan algısı.

Self perception : Kendini idrak. Kendini algılama. Bir insanın kendisini anlamasının yolu. Öz eleştiri. Öz algı.

Extrasensory perception : Altıncı his. Duyu ötesi algı.

İngilizce Perception Türkçe anlamı, Perception eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Perception ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Appreciation : Değer kazanma. Takdir. Beğenme. Değerlendirme. Minnettarlık. Esnek kur sisteminde, bir ülkenin ulusal parasının diğer ülke ulusal parası karşısında değerli hale gelmesi. tahvil, hisse senedi, bina, arsa, arazi vb. iktisadi varlıkların piyasa fiyatlarındaki artış. Minnetarlık.

Anticipation : Önceden tahmin etme (bir şeyin olabileceğini). Umu. Beklenti. Önceden tahmin edip ona göre davranma. Öngörü. Önceden yapma. Bekleni. Tahmin. Bekleyiş.

Attainment : Edinme. Beceri. Ergi. Elde etme. Kazanma. Hüner. Ulaşma. Marifet. Erişme.

Realisation : Gerçekleşim. Teeyyüt. Tasavvur. Farketme. Farkına varma. Gerçekleştirme. Paraya çevirme.

Apercu : Nazar. Bakış. Kısa özet. Hulasa. Özet.

Cognisance : İtiraf. Karışmak. Kaza alanı. Farkında olma. Malumat. Mahkemenin davayı dinlemesi. Bilgi.

Penetration : Gizlice girme. Parçacıkların ve ışınımların özdek içine derinliğine sokulabilme özelliği. Girim. Etki. Delip girme, içine girme. radyoaktif ışınların maddeleri delip geçmesi. virüs çoğalması sırasında, hedef hücreye bağlanan virüsün hücrenin içine girdiği adım, penetrasyon. Girme. Tesir. İçine işlemek, içine girmek, içinden geçmek. İçe işleme.

Apprehension : Korku. Endişe. Görüş. Kaygı. Tutuklama. Düşünce. Zan.

Fathom : 83 m. Doğru anlamını anlamak. İdrak etmek. Kavramak. Derinine inmek. Derinliğini ölçmek. Yoklamak. 1 kulaç = 1. İçyüzünü araştırmak.

Perception synonyms : somatic sensation, somaesthesia, basic cognitive process, visual perception, tactual sensation, perceptual experience, sense experience, sound perception, visual percept, internal representation, somatesthesia, perceptual constancy, sense datum, mental representation, somesthesia, percept, prudences, clenching, discernment, sensing, consciousness, concept, premonition, premonitions, inklings, instincts, visual image, aesthesis, glimmer, glimmers, savvied, realization, perceptible.

Perception zıt anlamlı kelimeler, Perception kelime anlamı

Figure : Şahsiyet. Vücut yapısı. Tasvir etmek. Yer almak. Resmetmek. Sayıları gösteren simgelerden her biri. Görünmek. Rakam. Süslemek. Anlamı olmak.

Ground : Çakmak. Kurmak. Uçurtmamak (uçağı). Toprak. Temel neden. Hukuk, jeoloji alanlarında kullanılır. Kayaçların ufalanıp ayrışmasından oluşan ve içine organik kalıntılar karışmış olan yeryüzünün en üst katmanı. Kent içinde, dışında ya da kent sınırları yakınında tarım etkinliklerine ayrılmış ya da bölünerek ve altyapısı hazırlandıktan sonra kentsel yerbölümler durumuna getirilmeye elverişli geniş yerlere verilen ad. Kırsal toprak. İyileşmek.

Perception ingilizce tanımı, definition of Perception

Perception kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Discernment. The act of perceiving. Cognizance by the senses or intellect. Cognition. Apperhension. Apperhension by the bodily organs, or by the mind, of what is presented to them.