Perene nedir, Perene ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Toprak damlı evlerde, toprağın dökülmemesi için tavana konulan çalı çırpı, kabuk ve benzerleri şeyler : Bu evin perenesi hiç iyi olmamış, toprak dökülüyor.

Perene anlamı, kısaca tanımı

Pere : Davarların sağıldığı yer, ağıl. Su bendi. Başörtüsü. Durum (insan, hayvan ve bitkiler için): Bu yıl ekinlerin peresi bozuk. Yara, bere. Yaprak: Bir pere kağıt. Tarladan geçen su yolu, ark. Evlek

Peren : Ülker yıldızı.

Çalı çırpı : Kolayca ateş yakmaya yarayan ince ve kuru ağaç dalı, kuru ot vb. şeyler.

Dökülme : Dökülmek işi.

Olmamış : Olgunlaşmamış, ham.

Toprak : Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Memleketli. Kara. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Arazi, tarla. Ülke.

Benzer : Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan, benzeri, müşabih, mümasil. Benzeşim. Bazı önemsiz veya tehlikeli sahnelerde asıl oyuncunun yerine çıkan, yapı ve yüz bakımından bu oyuncuyu andıran kimse, dublör.

Tavana : Mutfak.

Damlı : Damı olan.

Tavan : Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı. Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat. Çatı kiremidi.

 

Şeyle : Şöyle.

Topra : Torba.

Çırpı : Dal, budak kırpıntısı. Çok zayıf. Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi.

Kabuk : Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır. Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü. Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı.

Çalı : Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki. Olmamış meyve. Bir an, bir ara. Delikli taş. Bahçe. Keçileri kovalama ünlemi. Toprak üstü gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 1-3 m kadar olan, çok yıllık bitkiler. Kimileri bir ağaççık kadar iri olurlarsa da, genellikle bodur, gövdesiz, ancak odunsu, kimi kez dikenli, iklim ve toprak koşullarına göre bir çok türleri olan bitki takımı, bk. çalılık. Saban demirini ökçeye tutturan ağaç. (Taşpınar Aksaray Niğde). Bursa ili, Çalı nahiyesine bağlı bir bölge.

Evle : Öğle. Öğle vakti. Öğle, öğleyin.

Olma : Olmak işi.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

Diğer dillerde Perdrau boyama yöntemi anlamı nedir?

İngilizce'de Perdrau boyama yöntemi ne demek ? : perdrau staining method