Potansiyel enerji nedir, Potansiyel enerji ne demek

Potansiyel enerji; Kimya alanında kullanılan bir terimdir.

Kimya'da terim anlamı:

Bir malzemenin durumu sebebi ile sahip olduğu enerji. Kütlesi m olan bir cismin yerden h yüksekliğindeki potansiyel enerisi mgh dır. Bu enerji bu cismin yere düştüğünde yapacağı işe eşittir.

Potansiyel enerji hakkında bilgiler

Potansiyel enerji, cisimlerin bir alanda bulundukları fiziksel durumlardan ötürü depoladığı kabul edilen enerjidir. Örneğin yükseğe kaldırılan bir cisim, barajlarda biriken su, sıkıştırılan veya gerilen yay potansiyel enerji depolar. Potansiyel enerji mevcut alandaki konuma veya cisimdeki değişikliğe bağlıdır. EP ya da U ile gösterilir. Birimi diğer enerjiler gibi Joule'dür. (J) Potansiyel enerji terimi ilk kez İskoç mühendis ve fizikçi William Rankine tarafından kullanılmıştır. Potansiyel enerji bir cismin düşük potansiyelden yüksek potansiyele geçtiğinde biriken enerjidir. Örneğin bir cisim yerden yükseğe çıkarıldığında yüksek bölge daha yüksek potansiyele sahip olduğundan cisimde potansiyel enerji birikir. Bir elektrik yükü yüksek potansiyelden alçak potansiyele gitmek isteyecektir çünkü bu yüke etki eden bir geri çağırıcı kuvvet vardır.

Potansiyel enerji anlamı, kısaca tanımı

Ener : Bağ ya da tarla işlerinde her işçinin payına düşen iş. Eğer. Eğer, şayet. En yiğit, en kahraman kişi

 

Enerji : Maddede var olan ve ısı, ışık biçiminde ortaya çıkan güç, erke. Manevi güç. Organların çalışabilmesi ve vücut ısısının sürdürülebilmesini sağlayan besin ögelerinin oluşturduğu güç.

Pota : İçinde maden eritilen kap. Basketbolda düşey bir levhaya monte edilmiş yatay çember ile ağdan meydana gelen düzenek.

Potansiyel : Gizli kalmış, henüz varlığı ortaya çıkmamış olan, gizil. Gizil güç. Gelecekte oluşması, gelişmesi mümkün olan. Kullanılmaya hazır (güç, yetenek).

Elektrik yükü : Artı ya da eksi imli, uzaklığın karesiyle ters orantılı biçimde birbirlerini itme ya da çekme gücü gösteren temel elektrik niceliği. Elektrik yükünün niteliği açıklanamamıştır. Ancak, elektrik yüklü özdeğin özellikleri az çok bilinmektedir. Elektron adı verilen elemansel tanecik, negatif elektrik yüklü; proton ise pozitif yüklüdür. Bunlar, elektriksel olarak yüklü özdeğin temel birimleridir. Bundan dolayı, eşit sayıda elektron ile protonları olan özdek, elektriksel yönden yansızdır. Elektronları daha fazla olan özdek, negatif yüklü; elektronları daha az olan özdek, pozitif yüklüdür. Aynı yüklü olanlarda birbirlerini itici, karşıt yüklü olanlarda da birbirlerini çekici bir kuvvetin ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu kuvvetlerin yer aldığı bölgeye elektrik alanı adı verilir. Elektrik yükü, SI birimlerinde kulonla ölçülür.

Kullanılmış : Az veya çok bir zaman için başkasının malı olmuş, yeni olmayan, müstamel.

Elektrik : Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. Çarpıcılık, cazibe, canlılık. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi.

 

Mühendis : İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimse.

Fiziksel : Fizikle ilgili olan. Genel olarak doğaya, maddeye, nesnelere ilişkin olan, fiziki.

Yüksekli : Nevşehir ili, Gümüşkent bucağına bağlı bir bölge.

Fizikçi : Fizik bilgini veya fizikle uğraşan kimse. Fizik tedaviyle uğraşan doktor. Fizik öğretmeni.

Örneğin : Söz gelişi.

Gösteri : İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun. Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılmış olan sunum, demonstrasyon, demo. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerin yer aldığı eğlence, şov. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş.

Malzeme : Gereç. Bir eserin hazırlanmasında yararlanılan bilgi ve kaynakların tamamı.

Kaldırı : Güç: Onun kaldırışı çok yüksektir.

Değişik : Değiştirilmiş, muaddel. Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan. Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk. Farklı. Yedek iç çamaşırı, giyecek.

Birike : Hazine, mahzen, sarnıç.

Kuvvet : Fiziksel güç, takat. Güç. Bir ülkenin silahlı gücü. Dayanıklı olma durumu. Yetke, erk, nüfuz. Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir. Şiddet, zor, cebir. Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik.

Göster : Gösteriş eyleminin yapılması için kılıçoyunu öğretmenince verilen komut.

Diğer dillerde Potansiyel enerji anlamı nedir?

İngilizce'de Potansiyel enerji ne demek ? : potential energy