Quantity türkçesi Quantity nedir

  • Miktar.
  • Nesnelerin sayılabilir ya da bir sayı dizgesiyle gösterilebilir özelliği, bk. nitellik.
  • Bolluk.
  • Kemiyet.
  • Sayı.
  • Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları.
  • Nicelik.
  • Nicellik.
  • Özdek ya da olayların niteliklerini , türlü ölçmeler sonunda karşılaştırarak büyüklük ve değişimlerinin sayılarla belirlenmesine olanak veren özellik.
  • Nesneler ve olaylarla ilgili ölçülebilir özellikler, anlamdaş tutar.
  • Fizik, gramer, kimya, madencilik, sosyoloji alanlarında kullanılır.
  • Azlık çokluk.
  • Mikdar.
  • Kelimedeki seslerin veya hecelerin boğumlanma süresindeki uzunluk veya kısalık; bir fonem veya fonem grubunun telaffuz süresi, adem "yokluk" / adem "insan"; alem "bayrak" / alem "dünya", cihan "evren"; tt. yok / tkm. ybok vb. || kelimelerin belirttiği canlıları, nesneleri ve kavramları miktar yönünden değerlendirmeye dayanan gramer kategorisi.

Quantity ile ilgili cümleler

English: Both quantity and quality are important in most cases.
Turkish: Hem miktar hem de kalite bir çok durumlarda önemlidirler.

English: A significant quantity of mercury was found in the mackerel.
Turkish: Civanın önemli bir miktarı uskumruda bulundu.

English: However, the quantity is not correct.
Turkish: Ne var ki, miktar doğru değil.

English: However, the quantity was not correct.
Turkish: Ancak, miktar doğru değildi.

 

English: In general, consumers prefer quantity to quality.
Turkish: Genel olarak, müşteriler miktarı kaliteye tercih ederler.

Quantity ingilizcede ne demek, Quantity nerede nasıl kullanılır?

Quantity buyer : Toptancı.

Quantity cartel : Azel piyasasındaki işletmelerin, hukuki varlıklarını korumaları koşuluyla, belirli bir miktarın üzerinde mal sunmama konusunda yazılı ya da sözlü olarak örtük biçimde anlaşmaları. krş. bölge karteli, faiz karteli, fiyat karteli, kartel. Miktar karteli.

Quantity criterion : Ayrı yerlerde görülen iki kültür öğesi arasındaki benzerlikleri, sadece o öğeler arasında değil, başka öğelerde de arama. Nicelik ölçütü.

Quantity demanded : Alıcıların belli bir dönemde piyasada değişik fiyatlardan satın almayı istediği mal ve hizmet miktarı. krş. istem eğrisi, bireysel istem eğrisi, faktör istemi. İstem miktarı. Talep edilen miktar.

Quantity discount : Miktar iskontosu. Büyük hacimli satın almalarda, alınan mal miktarına dayanarak fiyatta yapılan indirim. Miktar üzerinden indirim. Miktar indirimi. Miktara bağlı indirim.

Quantity of electricity : Çıngı miktarı. Elektrik miktarı.

Quantity of heat : Isı miktarı.

Quantity production : Seri üretim.

Quantity purchase : Büyük miktarda alım.

Quantity of radiation : Radyasyon miktarı. Işın demetine dik birim yüzeyden geçen toplam erkeyi veren ve ışınım yeğinliğinin zamanca tümlevine eşit olan nicelik. Işınım tutarı.

İngilizce Quantity Türkçe anlamı, Quantity eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Quantity ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Chance : Olasılık. Planlanmamış. Şans eseri olmak. Olanak. Rastlantı sonucu oluşmak. Tesadüfi. Rastlantısal. Denemek. Şans eseri olan.

Abundances : Bet bereket. Bereket. Coşkunluk. Feyiz. Kesret. Varlık ve rahatlık. Taşkınlık. Zenginlik.

Cornucopia : Boynuz biçimli kap. Boynuz anten. Bereket. Boynuz biçimli süsleme. Bereket simgesi sayılan meyve vb. dolu boynuz.

Cordage : Selviçe. İpler. Halat takımı. (gemi) halat takımı.

Figure : Fiyat. Şahıs. Beden yapısı. Görünmek. Figür. Süslemek. Endam. Şekil. Resim. Sanmak.

Volume : Hacim. Oylum. Bir nesnenin uzayda tuttuğu üç-boyutlu yer. en, boy, yükseklik denilen üç-boyutun çarpımı. Tutar. Kalım sesleri ince seslerden ayıran fizyolojik nitelik. Şiddet. Yığın. Yoğunluk. Cilt. Bir sesin algı seviyesi.

Bounteousness : Çokluk. Gürlük. Hayırseverlik. Cömertlik. Eli açıklık. İyilikseverlik.

Conversions : Değiştirme. Dönüştürme. Sayı yapma. Din değiştirme. Dönme. Çevirme. Evirtim.

Feck : Kuvvet. Kütle. Güç.

Amount : Toplama ulaşmak. Bir nesneler kümesinin sayısal sıklığı ya da büyüklüğü, bk. nitelik. Önem. Eşit olmak. İfade etmek. Etmek. Tutar. Olmak. Anlamına gelmek.

Quantity synonyms : period of play, indefinite quantity, economic value, fundamental quantity, point in time, playing period, abstract entity, system of measurement, fundamental measure, hit, effusion, unit of time, button, point, value, magnetisation, ampleness, amplitudes, standard, cardinalities, digitals, insufficient, amplitude, relative quantity, octane rating, bonanzas, goal, proportions, interval, conversion, bonanza, abundant, definite quantity.

Quantity zıt anlamlı kelimeler, Quantity kelime anlamı

Nonstandard : Normal dışı. Normal olmayan. Sıradan olmayan. Standartdışı. Standard olmayan. Standardın üstünde. Standard dışı. Tipik olmayan. Standart dışı. Standart olmayan.

Standard : Bir ölçmeyi, karşılaştırmayı yapmaya yarayan belirli nesne. Ölçün örnek. Yüksek atlamalarda kullanılan ayak, çıta ve çıta dayanağından kurulu atlama aracı. Ölçülebilir nicelikler için belirli boyutlarda seçilen bir örnek. Sancak. Kimi özdeklerin bileşimlerine, arılık kertelerine göre ayrıldıkları bölümlerden her biri. Ölçün. Kabul edilen. Sayısal ya da felsefi olarak anlatılan eğitim ereği, amacı ya da ölçütü. eğitimde ulaşılmak istenilen amaç ya da düzey. Atlama çatkısı.

Insufficient : Ehliyetsiz. Kıt. Yeterli olmayan. Eksik. Yeterli değil. Yetersiz. Kifayetsiz. Az.

Quantity antonyms : sufficient, abundant, scarcity, scarce.

Quantity ingilizce tanımı, definition of Quantity

Quantity kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Greatness. And more concretely, that which answers the question "How much?". Measure. Measure in regard to bulk or amount. The attribute of being so much, and not more or less. The property of being measurable, or capable of increase and decrease, multiplication and division. Extent. Amount. Size. Bulk. Determinate or comparative dimensions.