Recover from türkçesi Recover from nedir

Recover from ile ilgili cümleler

English: It took her four months to recover from her sickness.
Turkish: Hastalığından kurtulması onun dört ayını aldı.

English: She was anxious to recover from illness.
Turkish: O, hastalığı atlatma konusunda endişeliydi.

English: She seemed to be wallowing in her grief instead of trying to recover from the disaster.
Turkish: O felaketten kurtulmaya çalışmak yerine kederi içinde debeleniyor gibi görünüyordu.

English: Ali was exhausted after his trip and it took him at least a week to recover from it.
Turkish: Ali yaptığı yolculuktan sonra kendini tamamiyle bitkin hissediyordu ve toparlanmak için en az bir haftaya ihtiyacı vardı.

English: I sincerely hope that you will soon recover from your illness.
Turkish: İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.

Recover from ingilizcede ne demek, Recover from nerede nasıl kullanılır?

Recover : Ayılmak. Kendine gelmek. Sağalmak. Düzelmek. Yeniden ele geçirmek. Yeniden kazanmak. Geri almak. Geri kazanmak. Yerine gelmek.

From : Dan. İtibaren. Bir farkı gösterir. -den bu yana. Dolayı. -den ötürü. Beri. Yüzünden. Nedeniyle. -den.

Recover from an illness : Hastalığı geçmek. Hastalıktan iyileşmek.

Recover consciousness : Ayılmak. Kendine gelmek. Bilinci yerine gelmek. Bilinci açılmak.

 

Recover damages : Tazminat almak.

Recover health : Şifa bulmak.

İngilizce Recover from Türkçe anlamı, Recover from eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Recover from ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Encash : Paraya çevirmek. Bozdurmak. Tahsil ermek. Nakde çevirmek.

Dish : Mahvetmek. Tabak. Tercih. İşini bozmak. Servis yapmak. Güzel kız. Piliç. Oymak. Bombeleştirmek.

Study : Etüt etmek. Belli gözlemleme, çözümleme araç ve işlemlerine başvurarak olayları bilimsel olarak gözden geçirme. Araştırmak. Çalışma yapmak. Çalışmak. Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları dahil verilerin toplanması olarak özetlenebilen bir çalışma tasarımının istatistiksel yönü. Çalışma. Gayret etmek. Öğrenim. Ele alınan bir konu ya da olayın özelliklerini ve ayrıntılarını inceden inceye anlamaya çalışmak, ilgili yasa ve kuralları ortaya çıkarmak ve birtakım sonuçlar elde etmek için yapılan yöntemli çalışma. bu türden çalışmalar sonunda ortaya çıkan yapıt.

Bypassing : İkinci yol yapmak. Bertaraf etmek. Dolambaçlı yoldan gitmek.

Bypass : İkinci yol yapmak. Dolambaçlı yoldan gitmek. Baypas yoluyla -den geçmek. Yan yol. Boş vermek. Uğramamak. Yan geçit. Atlamak. Uğramadan geçmek.

Collects : Dercetmek. Birikmek. Bir araya getirmek. Vergi almak. Uğrayıp almak. Toplamak. Koleksiyon yapmak. Anlamak. Dermek.

Cashes : Peşin ödeme. Paraya çevirmek. Peşin. Para. Nakit. Bozdurmak. Bozdurmak (çek). Peşin para. Bozmak.

Bypassed : Bertaraf etmek. İkinci yol yapmak. Dolambaçlı yoldan gitmek.

 

Coming through : Sonuca ulaşmak. Üstesinden gelmek. İyileşmek. Başarmak. Geçirmek.

Cash : Peşin para. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Nakit para. Peşin. Elde tutulan ve ödemelerde anında kullanılabilen para. Bozdurmak (çek). Para. Paraya çevirmek. Mangır.

Recover from synonyms : come through, beat somebody to it, dodge, bye pass, the collect, avoid, dishing, collect, choke off, circumvented, call in, circumvent, bypasses, circumvents.