Sıçramalı gelişme nedir, Sıçramalı gelişme ne demek

Sıçramalı gelişme; Şehir alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Bir yerleşmenin nüfusunun ve yapılarının, o yerleşim yerinde, boş toprak bırakılmaksızın değil de, yapı kümeleri arasında uzunca aralıklar bırakarak yerleşmesi.

Sıçramalı gelişme tanımı, anlamı

Geli : Gel. Ardıç ağacının meyvesi. Düğün çağırıcısı

Geliş : Gelme işi.

Gelişme : Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Olan biten şey. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm.

Sıçrama : Sıçramak işi. Ayaklarla, birdenbire yeri teperek kısa süre havaya yükselme.

Yerleşim yeri : Bir toplumsal kümenin ya da daha kalabalık bir nüfus topluluğunun, yaşamak ve ekonomik etkinliklerini sürdürebilmek amacıyla seçip yerleştikleri kent, kasaba, köy ya da daha küçük bir yer.

Bırakılmak : Bırakma işine konu olmak, terk edilmek.

Bırakılma : Bırakılmak işi.

Aralıkla : Aralıklı bir biçimde.

Yerleşim : Yerleşme, iskân.

Yerleşme : Yerleşmek işi. Yerleşim alanı veya merkezi.

Yerinde : İyi, yeterli. Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde. Durumunda.

Uzunca : Biraz uzun. (uzu'nca) Uzun olarak, bol zamanlı.

Aralık : Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.

 

Bırakı : Bırakılmış, terkedilmiş, eskimiş, beğenilmeyip atılmış, artık.

Toprak : Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. Memleketli. Kara. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. Arazi, tarla. Ülke.

Kümele : İçine ot konulan kulübe, barınak. Bostan ve bağ bekçisinin kulübesi. Çadır.

Aralı : Uzak: Bu iki taş birbirine çok aralı. Aralıklı, uzak. Uzak.

Topra : Torba.

Değil : Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime.

Kümel : Sayı kümelerine ve bu kümeler üzerindeki işlemlere ilişkin olan.

Diğer dillerde Sıçramalı gelişme anlamı nedir?

İngilizce'de Sıçramalı gelişme ne demek ? : haphazard growth