Türetken işleç nedir, Türetken işleç ne demek

Türetken işleç; Matematik alanında kullanılan bir kelimedir.

Matematik'te terim anlamı:

Bir işlevler uzayı üzerinde tanımlanan ve her işlevi kendi türevlerinin bir doğrusal katışımına gönderen işleç.

Türetken işleç tanımı, anlamı

İşle : Nakış: İşle ipliğini aldım

İşleç : Herhangi bir işlemde, işlenenler üzerinde yapılması öngörülen işi tanımlayan özel damga, damga dizgisi ve benzerleri göstergeler, örn. — | + | /| *| ** aritmetiksel, AND | OR | NOT mantıksal işleçler olarak kullanılır. Nicemsel işleybilimde yerlemler, devinirlik, erke gibi doğabilimsel nicelikler üzerindeki işlemleri gösteren simge. Dijital sinyaller yoluyla çalışan bir çok efekt devresini aynı anda bünyesinde barındıran cihaz. Bir E düzgeli uzayı için, tanım ve değer kümesi E olan sürekli doğrusal dönüşüm. bk. işlev, gönderim.

Türetke : E,F Banach uzayları verildiğinde açık kümesi üzerinde bir f : türevlenebilir işlevi için, df : df(x,u) = Df(x) (u) olarak tanımlanan gönderim. Değişkende sonsuz küçük artma. Türev ile değişkenin sonsuz küçük artımının çarpımı.

Türe : Adalet.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

Gönderen : Mürsil. Satılmak üzere ya da başka nedenlerle başkasına ve başka yere mal gönderen kişi.

 

Doğrusal : Bir doğru ile ilgili olan. Bir doğruyu izleyen. Aynı doğruya ait olan.

Katışım : N öğeli bir kümeden, sıra gözetilmeksizin seçilebilecek r öğeli altıkümelerden her biri. a. bk. katışımlar sayısı.

Göndere : Gümüşhane şehrinde, Çayra bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

Gönder : Bayrak direği. Üvendire. Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa.

Gönde : Göndermek.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Türev : Türemiş ya da üretilmiş şey. Değişken artması sıfıra giderken, fonksiyonun artmasının değişken artmasına oranının limiti. Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev-gi, sev-in-mek, göz-lük gibi. Bir madde üzerinde yapılmış olan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde.

İşlev : Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon. Bir yapının gerçekleştirilebileceği ve onu başka yapılardan ayırt etme imkânı veren eylem türü, fonksiyon. Bir deneyi yaparken izlenen yol, izlev.

Doğru : Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. Yakın, yakınlarında. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Gerçek, hakikat. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Gerçek, yalan olmayan. Karşı yönünce. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.

Tanım : Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif.

Kendi : İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat. Kişinin özel olarak vurgulandığını anlatan bir söz. "Kendisi, kendileri" biçiminde bazen saygı duygusuyla veya söz konusu olanları amaçlayarak "o" ve "onlar" yerine kullanılan bir söz. Yaptığı, giriştiği bir işte başkalarının herhangi bir etkisi bulunmadığını belirten bir söz.

 

Kend : Kasaba, şehir.

Diğer dillerde Türetken işleç anlamı nedir?

İngilizce'de Türetken işleç ne demek ? : differential operator