Telkalbur nedir, Telkalbur ne demek

Teknik terim anlamı:

Nohut ile mısır kavurmada, buğday ile arpayı yıkamada kullanılan çok küçük gözenekli kalbur. (Akçaşar Yalvaç Isparta).

Telkalbur kısaca anlamı, tanımı

Gözenekli : Gözeneği olan

Isparta : Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.

Akçaşar : Afyon ilinde, Sincanlı belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Isparta şehrinde, Yalvaç ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Konya ilinde, Altınekin ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Sivas ilinde, Gemerek ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

Gözenek : Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri. Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş. Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame. Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame. Pencere. Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur.

Kavurma : Kavurmak işi. Kendi yağıyla pişirilip kavrulduktan sonra yenen veya dondurulup saklanan et. Kavrulmuş olan.

 

Gözene : Kovandan bal alırken arılardan korunmak için başa giyilen, ön tarafı telden başlık, gözlük.

Kalbur : Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek.

Buğday : Buğdaygillerin örnek bitkisi (Triticum). Bu bitkinin başaktan ayrılıp öğütülmesiyle elde edilen tanesi.

Yıkama : Yıkamak işi. Film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılmış olan temizleme. Bir eriticideki bir veya birkaç çözünür birleşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme.

Yalvaç : Peygamber. Isparta iline bağlı ilçelerden biri.

Buğda : Buğday. Eski türkçe buğday: bk. ayrıca kıriyh.

Gözen : Başkasının ilgisini çeken, gösterişli kimse. Sulak yer. Kiler. Pınar: Bugün gözen ayıkladık. Keler, bir çeşit kertenkele. Sevimli, hoşa giden. Tunceli kenti, merkez belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

Yalva : Körtavuk ya da meşetavuğu da denilen bir av hayvanı. Bıldırcın.

Kavur : Gâvur, kâfir.

Nohut : Baklagillerden, ana yurdu Akdeniz kıyıları olan, birleşik telek yapraklı, çiçekleri sarımtırak renkte, tanesi baklamsı bir bitki (Cicer arietinum). Bu bitkinin bol nişastalı, yuvarlak tanesi.

Mısır : Buğdaygillerden, gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 metre olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays). "Duymayan kalmadı" anlamındaki Mısır'daki sağır sultan bile duydu atasözünde geçen bir söz. Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü. Bu ürünün taneleri.

 

Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.

Ispa : Toprak ürünlerinden vergi alan.

Göze : Hücre. Su kaynağı.

Akça : Oldukça beyaz. Akçe.

Diğer dillerde Telitis anlamı nedir?

İngilizce'de Telitis ne demek ? : thelitis