Ventriküler fibrilasyon nedir, Ventriküler fibrilasyon ne demek

Ventriküler fibrilasyon; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Kalpte, ektopik bir odaktan çıkan ve kulakçık içerisinde her yönde çok hızlı yayılan uyarımlardan kaynaklanan, dolaşımın durması ve ölümle sonuçlanan karıncık kasının çırpınma biçimindeki çok hızlı ve düzensiz titreşimleri.

Ventriküler fibrilasyon anlamı, kısaca tanımı

Fibril : Tüy ve kıl benzeri yapı, lifçik, iplikçik

Fibrilasyon : Kalpte kulakçık ve karıncık kaslarının düzensiz olarak çırpınma tarzında dakikada 300-600 arasında değişen titreşimlerinden ileri gelen bir ritim bozukluğu.

Ventrikül : Karıncık.

Düzensiz : Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam, aritmik. Sistemsiz.

Karıncık : Vücudun çeşitli organları içinde bulunan boşluk. Kalbin alt bölümünde bulunan ve biri sağdaki akciğere kan pompalayan, öbürü soldaki akciğerden vücuda pompalanacak kanı alıp vücuda göndermeye yarayan iki boşluk.

Titreşim : Küçük ve hızlı salınım, ihtizaz, vibrasyon, rezonans. Bir noktanın gözün göremeyeceği kadar kısaca kımıldanışı, ihtizaz.

Çırpınma : Çırpınmak işi.

Kulakçık : Kalbin üst bölümünde bulunan, sağdaki ana toplardamarlardan ve soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı.

 

Kulakçı : Kulak, burun, boğaz hekimi.

Dolaşım : Dolaşma işi. Dolanım. Kan dolaşımı.

Ektopik : Normal yerinden başka yerde bulunan, atopik.

Dolaşı : Bir tiyatro topluluğunun bir yerden başka bir yere giderek ve dolaşarak oyunlar oynaması.

Uyarım : Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih. Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme.

Ektopi : Bir organ veya oluşumun normal yeri dışında bulunması, ektopiya.

Odakta : Odaklamanın tam yapılmış olması durumu. Bu durumdan dolayı görüntüde oluşan seçiklik. Odak dışının karşıtı.

Kaynak : Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz. Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans. Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi. İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge. Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer. Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür. Bir şeyin çıktığı yer, menşe.

Kasın : Selin getirdiği kum, çöp, birikinti, mil.

İçeri : İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı. İç yüzeyde, iç bölümde olan. Hapishane. İç, iç yüzey. Gönül, yürek. İç yana, iç yana doğru.

Sonuç : Bir olayın doğurduğu başka bir olay ya da durum, netice. Bir gelişim veya girişimden elde edilen şey. Sürmekte olan veya biten bir yarışmanın veya spor karşılaşmasının sayı bakımından durumu, skor. Yazının veya sözün bitim bölümü. Öz, özet.

 

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

Diğer dillerde Ventriküler fibrilasyon anlamı nedir?

İngilizce'de Ventriküler fibrilasyon ne demek ? : ventricular fibrillation