Yumuşakçalar nedir, Yumuşakçalar ne demek

Yumuşakçalar; bir hayvan bilimi terimidir.

  • Çoğu suda yaşayan, omurgasız, yumuşak olan vücutları kabuk denilen sert, kalkerli bir örtü ile kaplı hayvanlar dalı

Biyoloji'deki anlamı:

Çok hücrelilerin (Metazoa), birincil ağızlılar (Protostomia) filumunun, ekstremite ve bölütleri olmayan, yumuşak vücutlu, iç organları örten manto denilen bir zardan salgılanan kabuk denen sert bir kalkerli örtü ile örtülü, vücudun art kısmında ayak denilen yüzmeye, sürünmeye ve benzeri uygun değişiklikler gösteren kaslı bir organı bulunan, iyi gelişmiş bir yürek ve damar sistemleri, özel solunum organlarına sahip olan, genellikle ayrı eşeyli, gelişmelerinde çok kere trokofor larvası görülen, çoğu denizlerde, bir kısmı tatlı su ve karada yaşayan, ilkel yumuşakçalar (Amphineura), karından ayaklılar (Gastropoda), yassı solungaçlılar (Lamellibranchiata), kafadan ayaklılar (Cephalopoda) sınıflarını içine alan bir dal.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Yumuşak vücutlu, iç organları örten manto adı verilen bir zardan salgılanan sert kalkerli bir kabukla örtülü, vücudun arka kısmında yüzmeye, sürünmeye ve benzeri işlere yarayan kaslı bir ayak organı olan, iyi gelişmiş bir kalple damar sistemleri ve özel solunum organlarına sahip bir şube.

 

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Çok hücrelilerin (), birincil ağızlılar () filumunun, ekstremite ve bölütleri olmayan, yumuşak vücutlu, iç organları örten manto denilen bir zardan salgılanan kabuk denilen sert bir kalkerli örtüyle örtülü, vücudun arka kısmında ayak denilen yüzmeye, sürünmeye ve benzeri uygun değişiklikler gösteren kaslı bir organı bulunan, iyi gelişmiş bir yürek ve damar sistemleri, özel solunum organlarına sahip olan, genellikle ayrı eşeyli, gelişmelerinde genellikle trokofor larvası görülen, çoğu denizlerde, bir kısmı tatlı su ve karada yaşayan, ilkel yumuşakçalar (), karından ayaklılar (), yassı solungaçlılar (), kafadan ayaklılar () sınıflarını içine alan bir dal.

Zooloji alanındaki anlamı:

(Mollusca), (Lat. molluscus = yumuşakça) : Çokgözeli hayvanlardan birincil-ağızlılar (Protostomia) filumunun bir dalı. Ekstremite ve bölütleri olmayan yumuşak bir vücutları vardır ve çoğunluk kabuk denen sert bir kalkerli örtü ile örtülüdürler. Kabuk, vücudu saran ve katlanmış bir biçimde bulunan ve manto denilen bir zardan salınır. Vücudun ard kısmı ayak denilen kaslı bir organ meydana getirir. Ayak yüzmeye, sürünmeye, ve benzeri uygun değişiklikler gösterir. İyi gelişmiş bir yürek ve damar sistemleri vardır. Özel solunum organlarına sahiptirler. Genel olarak ayrı eşeylidirler. Gelişmelerinde çok kere trohofor larvası görülür. Çoğu denizlerde yaşarlar. Tatlı su ve karada yaşayanları da vardır. İlkel-yumuşakcalar (Amphineura), karından-ayaklılar (Gastropoda), yassı solungaçlılar (Lamellibranchiata), kafadan-ayaklılar (Cephalopoda) sınıflarını içine alır.

 

Bilimsel terim anlamı:

Suda ya da sulak yerlerde yaşayan yumuşak vücutlu, omurgasız hayvanlar kökü. (Özellikle karındanbacaklılar sınıfı çeşitli solucanlara arakonakçı olarak konumuzu ilgilendirmektedir.)

İngilizce'de Yumuşakçalar ne demek? Yumuşakçalar ingilizcesi nedir?:

molluscs, mollusks

Osmanlıca Yumuşakçalar ne demek? Yumuşakçalar Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

nâime

Yumuşakçalar kısaca anlamı, tanımı:

Yumuşak : Kolaylıkla işlenebilen. Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal. Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı. Kolay çiğnenen, kolay kesilen. Sessiz, hafif. Okşayıcı, tatlı, hoş. Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı. Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran. Ilıman (iklim), sert karşıtı. Ciğerlerden gelen havanın ses yolundaki sivrilmiş ve gerilmiş kapalı bir engele çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimli, sürekli, ötümlü, tonlu, sedalı.

Omurga : Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı. Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi. Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

Vücut : Var olma, varlık. İnsan veya hayvan gövdesi, beden.

Kabuk : Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı. Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm. Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır. Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman.

Deni : Alçak, kötü, kişiliksiz (kimse).

Sert : Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Gönül kırıcı, katı, ters. Hırçın, öfkeli, hiddetli. Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Güçlü kuvvetli. Titizlikle uygulanan, sıkı. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız. Gönül kırıcı, katı, ters bir biçimde.

Kalkerli : Birleşiminde kireç taşı bulunan.

Örtü : Yapılarda çatı, dam. Örtmek için kullanılan şey, vualet.

Yumuşakçalar bilimi : (Yun. malakos: yumuşak; logos: bilim) Yumuşakçaları inceleyen bilim dalı. Malakoloji. (zooloji) Yumuşakçaları inceleyen bilim dalı, malakoloji. (karşılık: Malakoloji), (Yun. malakos=yumuşak, Yun.logos=bilim): Zoolojinin, yumuşakçalar ile uğraşan bir dalı.

Diğer dillerde Yumuşakçalar anlamı nedir?

İngilizce'de Yumuşakçalar ne demek? : n. mollusc, mollusk