Çekirdeksel mıknatıssal çınlanım nedir, Çekirdeksel mıknatıssal çınlanım ne demek

Çekirdeksel mıknatıssal çınlanım; Fizik alanında kullanılan bir sözcüktür.

Fiziksel anlamı:

Öğecik çekirdeklerinin bir mıknatıssal alan içinde akımmıknatıssal bir dalga ile çınlanıma girmesi.

Çekirdeksel mıknatıssal çınlanım kısaca anlamı, tanımı

Mıknatıssal : Devinen kıvıl yüklerin yarattığı alanla ilgili. Mıknatıs özelliği taşıyan; mıknatısla ilgili

Çeki : Tartı. Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi. Kadınların başlarına bağladıkları örtü. Üzüntü, sıkıntı.

Çekirdek : Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. Yenmek için satılan ayçiçeği tohumu. Ağaçlarda soyulmayan bölüm. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik. Atom çekirdeği. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü. Bir şeyin temelini oluşturan.

Çekirdeksel : Nükleer.

Mıknatıs : Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit. Çekiciliği, albenisi olan kimse. Demiri çekme özelliği taşıyan veya sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde.

Mıknatıssal alan : Bir mıknatısın, çevresinde, mıknatıssal kuvvetlerin etkin olduğu uzay bölgesi.

Öğecik : Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri, özdecikleri; bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan, bir çekin ve birkaç eksicikten yapılmış temel tanecik. Bir öğenin kimyasal bağlanımlara giren en temel parçacığı. Bir R örgüsünde (kümeler dolamında) sıfırdan (boş kümeden) ayrımlı ve biçiminde hiçbir öğesi varlamayan öğesi.

 

İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.

Girme : Girmek işi.

Dalga : Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genel olarak rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Bir yüzeydeki kıvrım. Geçici sevgili. Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Gizli iş, dalavere. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Dalgınlık. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.

Alan : Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılmış olan geniş yer. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran. Yüz ölçümü. Bir çalışma çevresi. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.

İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.

 

Akım : Akma işi. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz. Debi. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan.

İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde ". olarak, . bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Çekirdeksel mıknatıssal çınlanım anlamı nedir?

İngilizce'de Çekirdeksel mıknatıssal çınlanım ne demek ? : nuclear magnetic resonance