Akson taşıması nedir, Akson taşıması ne demek
Teknik terim anlamı:
Sinir hücresinin hücre gövdesiyle akson ucu arasında küçük sitoplazma kesecikleri içindeki maddenin, iki yönlü de olabilen aktif taşınması.
Akson taşıması kısaca anlamı, tanımı
Taşım : Yemeğin taşacak kadar kaynaması
Akson : Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı.
Taşıma : Taşımak işi.
Aktif taşınma : Yarı geçirgen bir zardan, maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama enerji harcayarak geçmesi olayı, aktif transport. Etkin taşınma.
Sinir hücresi : Çekirdek ve organellerin bulunduğu bir hücre gövdesi (perikaryon) ile bu gövdeden uzanan sitoplâzmik uzantılardan (dendritler) ve aksondan meydana gelen, elektrik impulslarını taşımak için özelleşmiş sinir sisteminin temel hücreleri. Nöron. Çekirdek ve organellerin bulunduğu bir hücre gövdesiyle bu gövdeden uzanan stoplazmik uzantılardan ve aksondan meydana gelen elektrik impulslarını taşımak için özelleşmiş, sinir sisteminin temel hücreleri, nöron. Perikaryon adı verilen hücre gövdesiyle gövdeden çıkan dendrit adı verilen kısa uzantılar ve akson adı verilen tek uzun çıkıntı bulunan, sinir sisteminin esas elemanı ve fonksiyonel ünitesini oluşturan temel hücre, nöron, nöronum, nörosit. Karakteristik Özelliklerinden biri uzun ömürlü olması ve çevresindeki olaylar ile metabolik bozukluklardan çok etkilenmesidir ve yıkımlandiğında tekrar oluşmaz. Sinir hücresinin; uyarımları almak, iletmek, belli, hücresel etkinlikleri başlatmak, nörotransmiterleri ve diğer bilgi moleküllerini salgılamak gibi esas işlevleri bulunur. hücre gövdesinden (perikaryon), dendrit adı verilen sitoplazmik küçük uzantılardan ve akson (nörit) denen daha geniş ve uzun bir uzantıdan ibarettir. [Bakınız: sinir gözesi].
Sitoplazma : Çekirdek dışta kalmak üzere protoplazma yığını.
Akson ucu : Motor sinirlerin efektör organlar üzerinde biten uçları; nöron ile nöronun temas ettiği hücre arasındaki yüzeyi genişletmek üzere gelişmiş yapılar. Nöronla nörönun temas ettiği hücre arasındaki yüzeyi genişletmek üzere gelişmiş, motor sinirlerin efektör organlar üzerinde biten uçları.
Kesecik : Kulağın dolambacında bulunan ve lenf ile dolu olan küçük zarsı organ.
Taşınma : Taşınmak işi.
İçinde : Süresince, zarfında. ile dolu bir biçimde. Ortamında.
Yönlü : Yönü olan. Uygun.
Sinir : Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik. Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği. Hoşa gitmeyen, can sıkan. Kas kirişi ve zarı. Lastik. Diz kapakla ayak bileği arası. Sınır, bk. sinor// sinir sepet: hudut, bk. sinor sepet. Birçok sinir telinin bir araya gelmesi ile oluşan yapı. Duyu ve hareket uyartılarını beyinden organlara, organlardan beyine ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. Beyni ve omuriliği vücudun öteki bölgelerine bağlayan ve herbiri birkaç sinir teli demetlerinden yapılmış olan beyaz iplikler.
Madde : Duyularla algılanabilen nesne. Bir cismi oluşturan öge, öz. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Para, mal vb. ile ilgili şey. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Molekül.
Küçük : Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı. Geri aşamada. Değersiz, önemsiz. Niceliği az olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Yaşı daha az olan. Niteliği aşağı olan, bayağı. Kısık, parlak olmayan (ses). Küçük abdest.
Gövde : Bir şeyin asıl bölümü. Ad ve fiil köklerinden yapım ekleriyle türetilmiş kelime. Ağaç ve bitkilerin dallarının dışında kalan ana bölümü. Kesilmiş hayvanın, sakatatı alındıktan sonraki durumu. Hayvanlarda baş, ayak ve kuyruktan geri kalan bölüm. İnsan bedeninde baş, kol ve bacaklar dışında kalan bölüm.
Aktif : Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü. Etkili. Çalışan, çalışmasını sürdüren. Etken.
Hücre : İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birimi, göze. Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda. Küçük oda. Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
Sini : Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi.
İçin : Amacıyla, maksadıyla. Düşüncesince, kendince, göre. Özgü, ayrılmış. Ant deyimleri yapan bir söz. Karşılığında, karşılık olarak. Oranla, göz önünde tutulursa. Uğruna, yoluna. -den dolayı, -den ötürü. Neden ve sonuç belirten bir söz. Hakkında. Süre belirten bir söz.
Diğer dillerde Akson taşıması anlamı nedir?
İngilizce'de Akson taşıması ne demek ? : aksonal transport
Bu kısımda Akson taşıması nedir? Akson taşıması ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Akson taşıması tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Akson taşıması hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.