Antijen nedir, Antijen ne demek

Antijen; bir biyoloji terimidir. kökeni fransızca dilinden gelmektedir.

  • Vücuda girişi kendisine karşı antikor oluşmasına sebep olan protein yapısında madde

Biyoloji'deki anlamı:

(Yun. anti: karşı; genos: doğum) Bağışıklık cevabına sebep olan herhangi bir madde. İmmünojen.

Su ürünleri alanındaki kelime anlamı:

Genellikle protein yapısında olan, antikor veya T hücre reseptörlerine bağlanarak bağışık yanıtı oluşturan, bakteri, virüs, parazit ve bunların ürünleri gibi vücuda yabancı olan maddeler.

Veterinerlik alanındaki anlamları:

Organizmada kendisine karşı bağışık cevap oluşturan ve bu cevap sonucu ortaya çıkan antikor ve duyarlı hücre almaçlarıyla özgül olarak birleşme özelliği gösteren bakteri, zehir, yabancı protein ve benzeri maddeler, immünojen.

İngilizce'de Antijen ne demek? Antijen ingilizcesi nedir?:

antigen

Antijen hakkında bilgiler

Bağıştıran ya da Antijen vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı moleküllerdir.

Antijenler genellikle protein ve polisakkarit yapısında canlı organizma kısımları ya da büyük moleküllü proteinler ve bunlara bağlanmış karbonhidratlar, nükleik, lipidik kısımları ya da ürünleridir. En önemli antijenler bakteri lerinin yapısına girenlerdir. Bir antijen iki elementten oluşur: Protein bir madde ve hapten. Antijen-antikor tepkimeleri vücuda zararlı mikroplarla savaş gibi birçok olayda rol alır. Bağışıklık ya da hastalığa direnç gösterme, vücuda giren antijenleri antikorlarla yokedebilme yeteneğidir. Bu madde aynı zamanda hücre zarındaki glikoproteinlerin yapısına katılır.

 

Antijen kısaca anlamı, tanımı:

Antikor : Vücuda giren antijenlere karşı oluşan bağışıklık proteini.

Protein : Canlı hücrelerin ana maddesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon ögeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş, yumurta akı, et, süt vb. yiyeceklerde bulunan, karmaşık yapılı doğal madde.

Madde : Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Para, mal vb. ile ilgili şey. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Molekül. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Duyularla algılanabilen nesne. Bir cismi oluşturan öge, öz. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek.

Giriş : Bir bilime hazırlık amacıyla yazılan eser. Bir yapıda içeri geçilen yer, methal, antre. Bir eserin konusunu tanıtarak kolay kavranmasını sağlayan, ön sözden sonra yer alan bölüm, methal. Bir müzik parçasında baştaki bölüm, methal. Bir anlatımda gelişme bölümüne hazırlık yapmayı sağlayan bölüm. Girme işi.

Oluşma : Oluşmak işi, teşekkül.

Sebep : Bir şeyin olmasına veya belli bir hâlde bulunmasına yol açan şey.

Bağışıklık : Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla kazanılmış direnç durumu.

 

Sistem : Yol, yöntem. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni. Model, tip. Düzen. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat. Dizge.

Taraf : Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri. Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi. İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bir şeyin belli bölümü, kısmı. Yöre, yer. Yön, yan, doğrultu.

Üretim : Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı.

Antijen almacı : Beta hücreleriyle T hücrelerinin plazma zarı üzerinde bulunan ve ancak kendine özgü antijeni tanıyan protein.

Antijen bağlama yeri : (Yun. anti: karşı; genos: doğum) Özel olarak antijen bağlayan immünoglobulin molekülünün bir parçası. Her antikor molekülünün iki antijen bağlama yeri vardır.

Antijen bağlanma yeri : Özel olarak antijen bağlayan immünoglobulin molekülünün bir parçası. Her antikor molekülünün iki antijen bağlama yeri vardır.

Antijen bağlayan parça : Bir antikor molekülünde antijenle bağlanan kısım, fab.

Antijen işlenmesi : Hücre dışı aralıktan veya bir sitozolden köken alan protein antijenlerin hücre içi değişimiyle peptitlere dönüşümü ve bu peptitlerin T hücrelerine sunumunda rol oynayan MHC moleküllerine yüklenmesi işlemi.

Antijen reseptörü : (Yun. anti: karşı; genos: doğum) B hücreleri ile T hücrelerinin plazma zarı üzerinde bulunan ve ancak kendine özgü antijeni tanıyan protein.

Antijen sunan hücre : Antijeni işledikten sonra lenfositlere sunan hücreler. Makrofajlar, Kupffer hücreleri, retiküler hücreler ve Langerhans hücreleri bu grupta yer alır.

Antijen sunan hücreler : Makrofajlar, dendritik hücreler, B hücreler, endotel hücreler, fibroblastlar gibi hücrelerdir.

Antijenik : Antijen özelliklerine sahip, antijen özellikleri taşıyan.

Antijenik değişim : Çoğunlukla aynı hücre veya konağı birlikte enfekte eden parçalı genom yapısına sahip virüslerin alt tipleri arasında meydana gelen karşılıklı parça değişimi sonucunda ortaya çıkan ani antijenik değişiklikler, antijenik kayma, antijenik şift.

Diğer dillerde Antijen anlamı nedir?

İngilizce'de Antijen ne demek? : n. antigen, immunogen, foreign substance which stimulates the production of antibodies when introduced into a living organism

Fransızca'da Antijen : antigène [le]

Almanca'da Antijen : n. Antigen

Rusça'da Antijen : n. антиген (M)