Arbaş nedir, Arbaş ne demek

Arbaş; İsim olarak kullanılan bir kelimedir.

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Eğri bacaklı.

Mavi gözlü, sarı saçlı adam.

Yaramaz.

Arbaş isminin anlamı, Arbaş ne demek:

Sarışın, mavi gözlü kimse. Arbaş ismi; Türkçe kökenli olup bir Erkek ismidir.

Arbaş tanımı, anlamı

Arba : Teraziyi dengeye getirmek için hafif olan kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık. Dara. Dengesizlik, ayarsızlık (terazide). [Bakınız: abra]. Kuvvet ve ağırlıkça farklı: Şu pehlivan ötekinden arba geliyor. Güçlü, kuvvetli. Üstün. Ağır

Arbaşmak : Sarılmak.

Mavi göz : Kornea ödemi.

Sarışın : Sarı saçlı ve ak tenli (kimse). Sarıya yakın renkli.

Yaramaz : Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan. Çapkın. Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı.

Bacaklı : Bacağı olan. Felemenk altını. Bacakları uzun olan, uzun boylu.

Yarama : Yaramak işi.

Saçlı : Saçı olan.

Sarış : Sarma işi.

Gözlü : Gözü olan. Bölmesi ya da gözleri olan. Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan. Deliği olan.

Kimse : Herhangi bir kişi, kim olduğu bilinmeyen kişi.

Bacak : Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale.

 

Yara : Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik. Dert, üzüntü, acı. Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık. Vücutta işlemekte olan çıban.

Mavi : Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi. Bu renkte olan.

Baca : Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol. Çatı penceresi. Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği.

Eğri : Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı. Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi. Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail. Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves. Doğru veya düz olmayan çizgi, yüzey. Yanlış bir biçimde.

Adam : İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.

Sarı : Yeşil ile turuncu arasında bir renk, limon kabuğu rengi. Soluk, solgun. Bu renkte olan.

Diğer dillerde Arazi vergisi anlamı nedir?

İngilizce'de Arazi vergisi ne demek ? : land tax