Ardaşık deney düzeni nedir, Ardaşık deney düzeni ne demek

Ardaşık deney düzeni; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Deney kümesinin önce sonra gözlemiyle yetinen ve zaman boyutunu korumakla birlikte denetim kümesini elemiş olan eksik deneyleme tasarısı, bk. eksik denetimli deney.

Ardaşık deney düzeni kısaca anlamı, tanımı

Dene : Tane: Bahçeye beş dene kuzu girdi. Tahıl. Kabuğu dövülerek soyulmuş buğday, aşlık. Tane. Tane, adet. Buğday ve benzerleri mahsulün tanesi. Defa. Dokuma tezgâhında çalışan kadınlara armağan olarak gönderilen kuruyemiş ve şekerleme. (Yenikent Aksaray Niğde). Tane, habbe

Deney düzeni : Deney kümesinin yanısıra denetim kümesinin kullanılıp kullanılmadığına ve "önce" ya da "sonra" gözlemlerinin hangi küme üzerinde yapıldığına göre birbirinden ayrılan deneyleme tasarımlarından her biri.

Düzeni : İki tepe arasındaki düz yerler, vadi.

Arda : İşaret olarak yere dikilen çubuk. Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem. Ardıl.

Deney : Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılmış olan işlem, tecrübe. Deneyim, tecrübe.

Düze : Doz.

Düzen : Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem. Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo. Dolap, hile. Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept. Bez dokuma tezgâhı. Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri. Yerleştirme, tertip. Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim. Müzik aletlerinde ses ayarı, akort. Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo. Alet edevat takımı.

 

Eksik denetimli deney : Tam denetimli deney düzeninden ayrılan ve deney kümesine ya da "önce" gözlemine başvurmayışı nedeniyle denetim öğeleri eksik olan deney.

Denetim kümesi : Bir deneylemede deneysel değişkenin etkileri altında bırakılan deney kümesindeki değişmeleri ilgili değişkene bağlayabilmek için başvurulan ve deneysel değişken dışında tüm önemli bakımlardan deney kümesine benzeyen küme.

Deney kümesi : Bir deneylemede deneysel değişkenin etkileri altında bırakılarak gözlem konusu yapılan küme. bk. denetim kümesi.

Denetimli : Denetlenmiş olan.

Deneyleme : Deneylemek işi.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Denetim : Denetleme.

Korumak : Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek. Karşılamak, denk gelmek. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. Tehlikeli, zararlı durumları önlemek. Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek.

 

Koruma : Korumak işi. Can güvenliğinin tehlikede olduğu düşünülen bir kimseyi saldırılardan korumak üzere görevlendirilmiş kişi, koruma görevlisi. Bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması.

Gözlem : Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. Bir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem. Bir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi.

Tasarı : Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim. Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha.

Birlik : Tek, bir olma durumu, vahdaniyet. Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet. Bir arada olma durumu, vahdet. Bölünmezliği içeren yalın bütün. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek.

Tasar : Bir iş, bir düşünce sırasını, düzeyini gösteren resim, yazı, plan.

Diğer dillerde Ardaşık deney düzeni anlamı nedir?

İngilizce'de Ardaşık deney düzeni ne demek ? : "before-after" experiment