Ayak çevirgeci nedir, Ayak çevirgeci ne demek

Ayak çevirgeci; Otomobil alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Eskiden taşıtlarda, yakın, uzak ve yön ışıtaçlarının ayakla yönetildiği çevirgeç.

Ayak çevirgeci anlamı, tanımı

Ayak : Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak

Çevirge : Bilgisayar verilerini telefon hattı vb. iletişim hatları üzerinden gönderen elektronik araç, modem.

Çevirgeç : Anahtar.

Eskiden : Geçmiş zamanlarda, geçmiş çağlarda, geçmişte, mukaddema.

Eskide : Eskiden, önceleri.

Yöneti : Yönetme işi.

Işıtaç : Havası boşaltılmış cam şişe içinde elektrik akımı ile akkor duruma gelerek ışık veren aygıt. Tiyatro ışıldaklarında bunların çeşitli amaçlara yönelik olanları vardır. Elektriksel ya da kimyasal erkeyi ısıya dönüştürerek ışık veren aygıt. Sinema ve televizyon çalışmalarının çeşitli aşamalarında, özellikle aydınlatmada, yapma ışık kaynağı olarak kullanılan ve değişik yapıda, boyda, güçte çeşitleri olan aygıt. (Genellikle, havası boşaltılmış ya da içinde özel bir gaz bulunan camdan bir kap içinde bir telin elektrik akımıyla akkor duruma geçirilmesiyle çalışır). [Bakınız: alıcı ışıtacı]. [Bakınız: almaç ışıtacı].

 

Yakın : Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan. Uzak olmadan. Aralarında sıkı ilgi bulunan. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba. Benzeyen, andıran, yaklaşan. Uzak olmayan yer. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.

Taşıt : Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta.

Yönet : Yön. Uygun, iyi, doğru, yerinde. [Bakınız: yönelge]. Alnaç. Yatkın, becerikli. Düz. Doğru, uygun. Şekil, tarz, usûl, suret, vecih. Uygun, doğru. İyi, güzel. Uysal. Becerikli, yatkın. Biçim, tarz, usul.

Işıt : “Aydınlat, ışık saç, parlaklık ver” anlamında kullanılan bir isim”.

Yöne : Neden. Çıkar yol. Gerçek olmayan.

Yakı : Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça.

Uzak : Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı. Yakın olmayan yer. Eli, gücü ya da hükmü yetişmez. Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan. İhtimali az olan. Arada çok zaman bulunan.

 

Eski : Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı. Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan. Önceki, sabık. Geçerli olmayan. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey.

Yön : Belli bir noktaya göre olan yer, taraf. Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe. Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet. Tutulacak, izlenecek yol.

Ve : Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu. İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz.

Diğer dillerde Ayak çevirgeci anlamı nedir?

İngilizce'de Ayak çevirgeci ne demek ? : foot switch, selector switch