Bazofil granülosit nedir, Bazofil granülosit ne demek

Bazofil granülosit; Anatomi, Veteriner alanlarında kullanılan bir terimdir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Özgül granül içeren ve kanda en az bulunan akyuvar. Özel granülleri heparin, histamin ve kimi canlılarda ise serotonin içerir. Düz kasların yavaş bir biçimde kasılmasını sağlayan lökotrienleri üretme yeteneğinde olan hücrelerdir.

Bazofil granülosit anlamı, kısaca tanımı

Granülosit : Sitoplazmalarında yaygın granüller bulunan nötrofil, eozinofil ve bazofil lökositler

Bazofil : Baz veya bazik alkali özelliği üstün olan bitki. Baz veya bazik boyalara karşı eğilimi olan.

Granül : Bir maddenin en küçük tanesi. Sitoplazmada bulunan küçük tanecikler.

Lökotrienler : Mast hücrelerinde fosfolipaz enzimiyle, zardaki fosfolipitlerden meydana gelen ve damar duvarındaki kılcalların kasılmasını yavaşlatan, histaminin zıddı bir faaliyet göstererek alerjik reaksiyonlarda kan damarlarından bağ dokusuna hücre geçişini durduran aracı maddeler.

Serotonin : Memelilerde ve merkezi sinir sistemi olan diğer canlılarda bulunan, kan pulcukları ve mast hücreleri tarafından meydana getirilen, uyanıklık ve ağrı duygularının düzenlenmesinde rolü olan, düz kası uyararak kan damarlarının büzülmesini sağlayan bir nörotransmitter. 5-hidroksitriptamin. Formülü C10H12ON2 olan, triptofandan oluşan düz kaslar üzerine hormonlar gibi etki eden bir madde.5hidroksitriptamin. Kan pulcukları ve mast hücreleri tarafından meydana getirilen, uyanıklık ve ağrı duygularının düzenlenmesinde rolü olan, düz kası uyararak kan damarlarının büzülmesini sağlayan bir nörotransmiter. Kan pulcukları, sindirim kanalı miyenterik pleksus ve enterokromafin hücreleri, mast hücreleri, az miktarda beyin, omurilik, epifiz ve retinadan salınan, yerel damarları büzen, mide salgısını kısıtlayan, mide-bağırsak hareketini kolaylaştıran, yangıda venül endotel hücrelerinde kontraksiyon yaparak damarlarda genişleme ve damar geçirgenliğinde artışa neden olan ve ağrı yollarında inhibitör etkili triptofandan meydana gelen monoamin yapısında bir nörotransmitter madde, 5-hidroksitriptamin, 5-HT.

 

Lökotrien : Lipoksijenaz yoluyla araşidonik asitten oluşan anafilaktik reaksiyonlarda belli düz kasların yavaş ve uzun süreli kasılmasını sağlayan, histaminden sonra etkisini gösteren ve astımın oluşumunda önemli rol oynayan kimyasal aracı.

Histamin : Mast hücrelerinde sentezlenen, alerjik belirtilere yol açan, merkezi sinir sisteminde nörotransmitter olarak görev yaptığı bilinen, kuvvetli bir damar genişletici madde. Formülü C3H3N2CH2CH2NH2, mol kütlesi 111,1 g , e.n. 83-84 °C olan, çavdar mahmuzundaki histidinden elde edilen, bitki ve hayvan dokularında bulunan, beyaz kristaller halinde bir amin. 1H-imidazol-4-etamin. [Bakınız: imidazoletilamin]. Histidin amino asidinin dekarboksilasyona uğraması neticesinde meydana gelen, mast hücrelerinde sentezlenen, alerjik belirtilere yol açan ve merkezi sinir sisteminde nörotransmitter olarak görev yaptığı bilinen kuvvetli bir damar genişletici madde. Bütün vücut dokularında özellikle mast hücreleri ve kan bazofilleri yüksek konsantrasyonda bulunan, kılcal damarlarda genişlemeye, venüllerde geçirgenlik artmasına ve endotel hücrelerinde kasılmaya, bağırsak ve bronşlar gibi organların düz kaslarında kasılmaya, mide salgısının artmasına, yangıda ve aşırı duyarlılık reaksiyonlarında rol oynayan histidinin dekarboksilayonu sonucu oluşan C5H9N3 kimyasal formüllü bir amin bileşiği.

 

Sağlayan : Tekeffül eden, mütekeffil.

Düz kas : İç organların hareketini sağlayan ve istemsiz olarak çalışan, demetler hâlinde, uzun, iğ biçimli, tek çekirdekli kas hücrelerinin bağ dokusu içinde meydana getirdiği kas tipi. İç organların hareketini sağlayan ve istemsiz çalışan, demetler biçiminde, uzun, iğ biçimli, tek çekirdekli kas hücrelerinin bağ dokusu içinde meydana getirdiği kas tipi. Çoğunlukla iç organ ve damar duvarlarında bulunan, çizgi göstermeyen, istemsiz çalışan, otonom sinirlerle idare edilen ve organizmanın iç ortamındaki değişikliklere reaksiyon göstermekle görevli olan bir kas dokusu tipi. Viseral ve çok birimli düz kas olmak üzere iki tipi vardır. Demetler halindeki uzun, iğ biçimi kas gözelerinin bağ dokusu içinde çeşitli yönlerde dağılmasiyle meydana gelmiş olup iç organların hareketlerini sağlayan ve çalışması istemsiz olan bir kas tipidir. bk çizgili kas.

Akyuvar : Kan, lenf vb. vücut sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak hücre, lökosit.

Kasılma : Kasılmak işi, takallüs.

Heparin : Evcil hayvanların ak ve kara ciğerlerinden elde edilen ve kanın pıhtılaşmasını önleyen madde. Kan pıhtılaşmasını önleyen, tromboz hâllerinin tedavisinde kullanılan ve özellikle karaciğerde bol miktarda bulunan doğal bir madde. Yapıca, asidik mukopolisakkarit nitelikteki glikozaminoglikan zincirlerinin bir karışımı olan, fizyolojik olarak masthücreleriile kandaki bazofiller tarafından salınan ve sığır akciğeri ve domuz ince bağırsağından saflaştırılarak elde edilen, kanda normalde etkisiz bir biçimde bulunan antirombin 3 adlı bileşiği etkinleştirmesi sonucunda tüm pıhtılaşma faktörlerinin baskılanmasına bağlı olarak pıhtılaşmanın önlenmesini sağlayan, sindirim kanalından emilmediği için sadece parenteral yolla kullanılan sülfatlanmış glikozaminoglikan yapısında bir bileşik. Karaciğerde ve diğer bazı dokularda bulunan bir madde olup trombin meydana gelmesini ya da çalışmasını önler.

Akyuva : Afyon kenti, Şuhut ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.

Üretme : Üretmek işi.

Kanda : Değirmen bendi. Nerede, nereye.

İçere : İçeri.

Yavaş : Hızlı olmayan, ağır, çabuk karşıtı. Alçak, hafif bir biçimde. Yumuşak huylu, yumuşak başlı. Alçak, hafif. Hızlı olmayarak.

Hepar : Karaciğer.

Kasla : Yalan.

Diğer dillerde Bazofil granülosit anlamı nedir?

İngilizce'de Bazofil granülosit ne demek ? : granulocytus basophilicus