Bel yapmak nedir, Bel yapmak ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

İşaret koymak, işaretlemek.

Bel yapmak anlamı, kısaca tanımı

Yapma : Yapmak işi. Yapay. Yapmacık. Tezek. Bulgurla yapılmış, yuvarlak ve yassı köfte. Sır, gizem. Elle biçim verilen tezek. Tezek, kerme (Çayağzı)

Bel : İşaret. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm. Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm. Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı. Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer. Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi. Ses şiddetiyle ilgili birim. Geminin orta bölümü. Meni.

Yapmak : Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Yol almak. Davranmak, hareket etmek. Üretmek. Bir durum yaratmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Salgılamak, çıkarmak. Edinmek, sahip olmak. Olmasına yol açmak. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Olmak. Gerçekleştirmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Onarmak, tamir etmek. Evlendirmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Düzenli bir duruma getirmek. Dışkı çıkarmak.

 

İşaretlemek : Bir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek. Belirtecek biçimde hareket etmek.

İşaretleme : İşaretlemek işi. Nükleik asit molekülüne veya herhangi bir kimyasal maddeye radyoaktif bir molekülün sokulması. Hayvanların göç yollarını ya da yaşama alanlarını öğrenmek amacıyla takılan özel alet ya da yapılan işaretler. Kolleksiyon örneklerine ya da mikroskop preparatlarına açıklayıcı bilgilerin konması. Etiketleme.

İşaret : Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im. El, yüz hareketleriyle gösterme. Belirti, gösterge, alamet.

Koymak : Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak. Etkilemek, dokunmak. Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak. Katmak, eklemek. Bırakmak, terk etmek. Bırakmak. İmza, tarih, adres yazmak. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak.

İşare : İşaret.

Koyma : Koymak işi.

İşar : Yazı ile bildirme.

Diğer dillerde Bel üstü güreş anlamı nedir?

Osmanlıca Bel üstü güreş : grekoromen