Benzilbenzoat nedir, Benzilbenzoat ne demek

Benzilbenzoat; Kimya alanında kullanılan bir sözcüktür.

Kimya'da terim anlamı:

Formülü C6H5-COOCH2C6H5, mol kütlesi 212,25 g, k.n. 18,5 °C olan ve keskin yakıcı kokuya sahip yağımsı bir aromatik sıvı.

Benzilbenzoat anlamı, tanımı

Benzil : Formülü C6H5-CO-CO-C6H5, mol kütlesi 210,22 g, e.n. 95 °C olan, organik sentezlerde kullanılan altı köşeli prizma yapısında sarı iğneli ve suda çözünmeyen organik bir madde

Mol kütlesi : Molekülü oluşturan atomların kütlelerinin toplamı.

Aromatik : Aromalı.

Yağımsı : Yağsı.

Keskin : Çok kesici, iyi kesen. Tiz (ses). Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri. Hassas. Kıvrak. Zampara. Etkili, sert. Kırıcı, incitici. Dikkatli.

Yakıcı : Yakma özelliği olan, yakan. Etkili, dokunaklı. Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde). Yakı yapan ya da satan kimse.

Formül : Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı. Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan matematiksel anlatım. Çıkar yol, tutulan yol, yöntem. Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım. Bir ilacın hazırlanmasında bir sonucun elde edilmesinde izlenecek işlemlerin çeşitli sayılar ve semboller kullanılarak ifade edildiği özgün kavram. Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı. Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek.

 

Aroma : Hoş koku.

Kütle : Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın. Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı veya nesne niceliği. Kitle.

Sahip : Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik. Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse. Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil. Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse.

Keski : Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç. Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak. Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası.

Koku : Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu. Belirti, işaret. Güzel kokmak için sürülen esans.

Form : Biçim, şekil. Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu. İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge.

Olan : Oğlan. Oğlan, erkek çocuk. Vakia, olan. Oğul, evlat.

Sahi : Gerçekten, gerçek olarak.

Yakı : Bazı hastalıkları tedavi etmek amacıyla bir bez üzerine yayılıp deri üzerine uygulanan, beden ısısıyla vücuda yapışan eczalı parça.

Sıvı : Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen akışkan cisim, mayi, likit.

Yağı : Düşman, hasım.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

 

Mol : Ev. -gil anlamında çoğul eki : Hasanmola gittik. Ağaç sürgünü, fışkın. Ağaçların ince dalları. Hayvanlara yedirilmek için toplanan, kayın, kestane, kızılağaç, fındık ve benzerleri ağaçların yaprakları. Melez köpek. Sürgün. Bir Avogadro sayısınca molekül içeren özdek niceliği. Avogadro sayısı kadar tanecik içeren madde miktarı. Karbon-12'nin 0,012 kg.'ında bulunan atom sayısı kadar molekül içeren madde miktarı. Avogadro sayısı. Bir maddenin gram olarak molekül ağırlığı veya gram olarak atom ağırlığı.

Diğer dillerde Benzilbenzoat anlamı nedir?

İngilizce'de Benzilbenzoat ne demek ? : benzylbenzoate