Break ground türkçesi Break ground nedir

  • Çığır açmak.
  • Temel atmak.
  • Toprağı kazmak.
  • Bir işe el atmak.
  • Törenle temel atmak.
  • Bir işe başlamak.

Break ground ingilizcede ne demek, Break ground nerede nasıl kullanılır?

Break : Mahvetmek. Kesme. Koparmak. Paydos. İflas etmek. Dinlenme. Söylemek. Yarmak. Batmak. Ani değişim.

Ground : Yere indirmek. Kent içinde, dışında ya da kent sınırları yakınında tarım etkinliklerine ayrılmış ya da bölünerek ve altyapısı hazırlandıktan sonra kentsel yerbölümler durumuna getirilmeye elverişli geniş yerlere verilen ad. Hareket izni vermemek. İyileşmek. Çakmak. Temel neden. Kurmak. Toprak. Karaya oturtmak. Topraklamak.

Break a code : Kod kırmak. Şifreyi bulmak. Şifre kırmak. Şifreyi çözmek.

Break a contract : Anlaşmayı ihlal etmek. Yasal bir anlaşmayı ihlal etmek. Kontrat ihlal etmek. Sözleşmeye uymamak. Sözleşmeyi bozmak.

Break a habit : Alışkanlıktan kurtulmak. Kötü alışkanlıktan kurtulmak. Alışkanlığı bırakmak. Bir bağımlılıktan kurtulmak. Bir alışkanlıktan vazgeçmek. Alışkanlığı kesmek. Bir alışkanlığı bırakmak.

Break a lance with : Boy ölçüşmek.

İngilizce Break ground Türkçe anlamı, Break ground eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Break ground ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Grubbed : Yedirmek. Kök sökmek. Ağır iş yapmak. Kazmak. Didiklemek. Ot ve kökleri temizlemek. Eşelemek. Didinmek. Çapalamak.

Founds : Eritmek. Kurmak. Dayandırmak. Tesis etmek. Dökmek (demir). Dayanmak. Temel yapmak. Temelini atmak. Kalıba dökmek.

Blaze a trail : Baş çekmek. Yol yapmak (yol olmayan bir yerde). Başı çekmek. (yol olmayan bir yerde) yol yapmak. Öncülük etmek. Yol açmak. Ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek. Bir ilke imza atmak. İz sürmek.

Lay a foundation : Temelini atmak. Zemin yaratmak.

Get down to : İlerlemek. Dört elle sarılmak. Ciddiyetle girişmek. -e tamamen dikkatini vermek (resmi olmayan). Başlamak. Yol almak. (ilişkide veya işte vb) adım atmak.

Leave the beaten path : Herkesin gittiği yoldan gitmemek.

Break new ground : Yeni bir şey bulmak. Yeni bir şey yapmak. Yenilik getirmek. Yeni bir adım atmak. Yeni fırsatlar keşfetmek. İlki gerçekleştirmek. Bir ilki gerçekleştirmek. Keşfetmek. Yeni yollar bulmak.

Found : Temelini atmak. Tesis etmek. Kurmak. Kalıba dökmek. Dayanmak. Eritmek. Dökmek (demir). Yapmak. Desteklemek.

Break ground synonyms : pioneers, pioneering, pioneer, pioneered, break fresh ground, dig in the ground, start a business, begin, set about, mark an era, begin singing, lay the foundations, grubs, grub, go about a task.