Bulgurlama nedir, Bulgurlama ne demek

Bulgurlama; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Bulgurlamak işi

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Evlerin tavanına konulan sulu çamur.

Teknik terim anlamı:

Yapılarda ağaçların üzerine örtülen sıva. (Ilıca Ayaş Ankara).

Bulgurlama anlamı, tanımı

Bulgu : Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey. Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice. Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan, hekimin saptadığı işaret

Bulgur : Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday. Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru.

Işıkyuvarı bulgurlaması : Işıkyuvarında görülen bulgur gibi taneciklerin kaynayıp oynaması.

Bulgurlamak : Bulgur taneleri gibi küçük parçalara ayırmak.

Üzerine : Üstüne. -den daha üstün. -den dolayı. -den sonra. Hakkında.

Ankara : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri, Türkiye'nin başkenti.

Ilıca : Sıcak su çıkan yer. Erzurum iline bağlı ilçelerden biri. Suyu sıcak olarak yerden çıkan hamam, kaplıca, çermik, kudret hamamı.

Çamur : Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık. Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse). Yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeden oluşmuş harç.

 

Tavan : Bir yapının, kapalı bir yerin üst bölümünü oluşturan düz ve yatay yüzey, taban karşıtı. Bir şeyi değerlendirmede kabul edilen en yüksek seviye veya fiyat. Çatı kiremidi.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Tava : Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap. Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü. Maden eritilen saplı pota. Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm. Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık. Bu kapta pişmiş yemek. Kireç karıştırılan tekne.

Evle : Öğle. Öğle vakti. Öğle, öğleyin.

Üzer : Kaymak, süt, yoğurt yüzü. Ürem, faiz. Değiş tokuş sırasında üste alınan para. Can sıkıcı. Üst. Kaymak. Faiz. Can sıkıcı, üzücü.

Yapı : Barınmak veya başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık eseri, bina. Yapma, oluşturma, ortaya konulma, meydana getirme. Bütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, strüktür. Ögeleriyle somut bağımlılığı olan bütün. Parçaları ve ögeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge veya bütün, strüktür. Yapılmakta olan konut, yol, köprü vb. inşaat, konstrüksiyon. Canlı bir varlığın ruh veya beden özelliklerinin tümü, bünye, strüktür. Bir hücrede, bir dokuda, karmaşık oluşumlu bir organizmada elemanların düzeni.

Konu : Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce, olay veya durum, mevzu, süje. Üzerinde konuşulan şey, bahis.

Ayaş : Ankara iline bağlı ilçelerden biri.

Anka : Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Simurg, Zümrüdüanka.

Diğer dillerde Bulgunun yayımı anlamı nedir?

İngilizce'de Bulgunun yayımı ne demek ? : publication of invention