Counterweigh türkçesi Counterweigh nedir

Counterweigh ingilizcede ne demek, Counterweigh nerede nasıl kullanılır?

Counterweight : Denge ağırlığı. Denge yapması için kullanılan ağırlık. Ağırlık. Dengeleyen ağırlık. Dekorları tutan askıları istenilen yükseklikte tutmaya yarayan nesne. bunlar eski tiyatrolarda kum torbaları, yenilerinde demir külçelerdir. Karşıağırlık. Mukabil ağırlık. Kontrpua. Karşıt denge ağırlığı. Askıları gerekli yükseklikte tutmada kullanılan ve karşıt dengeyi sağlayan ağırlık.

Counterweight system : Karşıt denge düzeni. Karşıt denge ağırlıklarının tümünü kapsayan dizge.

Counterweights : Kontrpua. Denge yapması için kullanılan ağırlık. Denge ağırlığı. Dara. Dengeleyen ağırlık. Denk. Abra. Karşı ağırlık. Karşıağırlık. Mukabil ağırlık.

Set of counterweightlines : Ağırlık rayı. Askıları gerekli yükseklikte tutmaya yarayan karşıtdenge ağırlıklarının yukarı aşağı kayabildiği rayların tümüne verilen ad.

Counterwedge : Karşı kama.

Counterword : Anlamı dışında kullanılan kelime.

Counterwork : Karşı koymak. Engel. Önlemek. Engellemek.

İngilizce Counterweigh Türkçe anlamı, Counterweigh eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Counterweigh ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Counterparts : Eş. Suret. Karşıtlar. Akran. Emsal. Meslektaş. Benzer.

Answer : Yeterli olmak. Tanıma uymak. Cevaplandırmak. Yanıtlamak. Cevaplamak. Tanımlamak. Yanıt. Bakmak (kapı). Cevap. Karşılık vermek.

Counterbalance : Denk ağırlıkla karşılamak. Denk. Karşı denge. Eşit güçle karşı koymak. Dengelemek (karşılıklı olarak). Karşılamak. Eş ağırlık. Denkleştirmek.

Counterpoise : Karşı ağırlık. Tay. Karşılamak. Denge. Eş ağırlık. Karşı etki yapmak. Denkleştirmek. Eşit kuvvetle karşı koymak. Denk. Denge ağırlığı.

Comebacks : Yeniden ortaya çıkma. Eski formunu bulma. Eski gücüne kavuşma. Hazırcevap. Yeniden başarma. Eski gücüne ulaşma. Dönüş. Yerinde cevap. Geri gelmek.

Answerback : Yanıt. Karşılık vermek. Karşılık verme.

Cover : Bastırmak. Tecimsel bir işlemde dokuncayı önlemek amacıyla ayrılacak karşılama payı. Ödemeye yetmek (bir masrafı). İçermek. İstila etmek. Örtü. Kılıf. Bir oyuncunun başka bir oyuncunun önüne kayarak seyircinin onu görmesini engellemek. yapılmayan bir işi yapılıyormuş gibi. göstermek için oyuncunun gövdesiyle, yaptığı işi seyircinin görüşüne kapaması, örnek : eğer masa lambasının üstünde lambayı yakacak bir düğme yoksa, o lambanın yanması anında ışıklar parlatılacaksa oyuncu lambayı gövdesiyle görüşe kapayıp yakar gibi yapar. Üzerini kapatmak. Almak.

Counters : Fiş. Karşı şey. Çene altı ile omuz arası. Gişe. Sayaç. Kontuar. Tezgah.

Considerations : Mülahazalar. Dikkate alınacak hususlar. Önem. Düşünceler. Mülahazat. Düşünme. Düşünce. Bedel. Göz önüne alma. Göz önünde tutma.

 

Counterpart : Meslektaş. Emsal. Mevkidaş. Akran. Kopyası. Taydaş. İkinci nüsha. Benzer. Tam benzeri.

Counterweigh synonyms : counterpose, sash weight, balance, equalizer, tare, oppose, equaliser, counterbalances, comeback, consideration, cash cover, weight, equivalent, as against, equally weight.

Counterweigh ingilizce tanımı, definition of Counterweigh

Counterweigh kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To weigh against. To counterbalance.