Dalgın nedir, Dalgın ne demek

Dalgın; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

"Dalgın" ile ilgili cümleler

  • "Bir süre susuyor, sonra dalgın konuşuyor." - A. Ümit
  • "Kendi kendine mırıldanır gibiydi, dalgındı." - T. Buğra

Dalgın kısaca anlamı, tanımı:

Dalgın dalgın : Çevresiyle ilgilenmeden, düşünceli olarak.

Dalgı : Aymazlık.

Dalgınca : Dalgın bir biçimde, dalgın olarak.

Dalgınlaşma : Dalgınlaşmak işi.

Dalgınlaşmak : Dalgın duruma gelmek.

Dalgınlaştırmak : Dalgın duruma getirmek.

Dalgınlığına gelmek : Dalgınlık dolayısıyla fark edememek.

Dalgınlığına getirmek : Birinin dalgınlığından yararlanıp kendi isteğini gerçekleştirmek.

Dalgınlık : Dalgın olma durumu. Dalgınca davranış. Derin uyku durumu.

Çevre : Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Yağlık. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit.

 

Düşünce : Tasa, kaygı, sıkıntı. Niyet, tasarı. Dış dünyanın insan zihnine yansıması. Uzay ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil, yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçeklik, mütalaa, fikir, ide, idea. İlke, yönetici sav.

Dikkat : İlgi, özen. Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık. "Dikkat ediniz!" anlamında kullanılan bir uyarma sözü.

Üstün : Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik. Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha.

Topla : Üç parmaklı dirgen.

Geçmiş : Zaman bakımından geride kalmış, esbak. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları. Geçme işini yapmış. Çürümeye yüz tutmuş. Arkada kalan hayat. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon.

Kendinden : Kendi aklından, kendi kendine.

Bir : Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Ancak, yalnız. Bir kez. Beraber. Tek. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Bu sayı kadar olan. Aynı, benzer. Sadece. Sayıların ilki. Eş, aynı, bir boyda.

 

Dalgın ile ilgili Cümleler

  • Ali çok dalgın.
  • O, kocasının dalgın gözünü fark etti.
  • Ali biraz dalgın görünüyor.
  • Ali pencereden dışarıya dalgın dalgın baktı.
  • Ali dalgın.
  • Ali dalgın görünüyor.
  • Dalgın görünüyordun.
  • Ali biraz dalgın gibi görünüyor.
  • Dalgınım ama dikkatsiz değilim.

Diğer dillerde Dalgın anlamı nedir?

İngilizce'de Dalgın ne demek? : adj. absent minded, plunged in thought, absent, vacant, lost, far off, dreamy, wool gathering, abstracted, deep, distrait, engrossed, faraway, glassy, meditative, moony, pensive, preoccupied, reflective, ruminant, ruminative, self absorbed, thoughtful

adv. far off, far away

n. stargazer

Almanca'da Dalgın : adj. unaufmerksam, vertieft, zerfahren, zerstreut

Rusça'da Dalgın : adj. рассеянный, невнимательный, забывчивый