Difüzyon akımı nedir, Difüzyon akımı ne demek

Difüzyon akımı; Kimya alanında kullanılan bir sözcüktür.

Kimya'da terim anlamı:

[ difüzyon akımı, id] Bir polarografik dalgada sınır akım ile artık akım arasındaki fark.

Difüzyon akımı tanımı, anlamı

Akım : Akma işi. Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz. Debi. Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan

Difüzyon : Geçişme. Yayılım.

Polarografi : Cıva damla elektrotu kullanılarak çizilen akım-gerilim eğrilerinden seyreltik çözeltilerdeki özdeklerin nitelik, nicelik ve değerliklerini belirleme yöntemi. Damlayan civa elektrotta, zamanla artan potansiyel uygulanması ile elektroliz sonucu oluşan akımın ölçülmesi ve gerilim-akım şiddeti grafiği elde edilen bir yöntem.

Polarograf : Cıva damla elektrotu kullanarak seyreltik elektrolit çözeltilerinin çözümlenmesini sağlayan aygıt. Çözeltilerin elektrokimyasal olarak analizini sağlayan cihaz.

Artık akım : Damlayan civa elektrotta görülen eser safsızlıklardan da ileri gelebilen, küçük, faradayik olmayan akımlar.

Polar : Kutup.

Dalga : Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genel olarak rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket. Bir yüzeydeki kıvrım. Geçici sevgili. Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri. Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem. Gizli iş, dalavere. Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi. Geçici aşk ilişkisi. Saçların kıvrım genişliği. Dalgınlık. Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu.

 

Sınır : İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç. Uç, son. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit.

Artık : İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan. Daha çok, daha fazla. (a'rtık) Bundan böyle, bundan sonra. Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü. Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli.

Sını : Ağaçtan yapılmış yayık. “Tuluhdan, sınısıdan yayduh.”. Sini, yemek sofrası.

Fark : Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans. Çıkarma işleminin sonucu. Ayrım.

Artı : Toplama işleminde + işaretinin adı, zait. Fazlalık. Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif.

İle : Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz. Bazı soyut adlara getirildiğinde ". olarak, . bir biçimde" anlamında durum zarfları oluşturan bir söz. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.

 

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Difüzyon akımı anlamı nedir?

İngilizce'de Difüzyon akımı ne demek ? : diffusion current