Eder biçme nedir, Eder biçme ne demek

Eder biçme; Maliye alanında kullanılan bir sözcüktür.

Teknik terim anlamı:

Satağa yeni sürülen bir mala satış ederi koyma, satılacak mala, tümdeğer göz önünde tutularak değer biçme.

Eder biçme anlamı, tanımı

Biçme : Biçmek işi. Prizma. Yontulmuş yapı taşı

Eder : Fiyat, paha, değer.

Satış ederi : Satın alınan malın tecimevine getirilmesine değin yapılan giderlerin tümünün ve belirli bir kâr payının, alış ederine eklenilmesi yöntemiyle bulunan satış ederi.

Göz önünde : Apaçık, belirgin, aşikâr olarak.

Tümdeğer : Bir malın üretiminde, yapımında kullanılan doğal özdek ve işçilik ile makine, aşınma payı, genel giderler için yapılacak ödemelerin tümü.

Göz önü : Görülebilen yakın yer.

Önünde : Oyun alanının seyirciye en yakın düzeyi.

Satıl : Kulplu su kabı, bakraç, kova. Kova.

Satış : Satma işi. Satıcı ile alıcı arasında yapılmış olan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılmış olan işlem, satım.

Değer : Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet. Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı. Üstün nitelik, meziyet, kıymet. Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör. Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü.

 

Koyma : Koymak işi.

Sata : Üzüm salkımı.

Mala : Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı.

Sürü : Evcil hayvanlar topluluğu. Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü. Birlikte yaşayan hayvan topluluğu. Yönlendirilebilen insan topluluğu.

Satı : Satma işi, satış. Adanmış.

Tutu : Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi, ipotek.

Yeni : Kullanılmamış veya az kullanılmış olan, eski karşıtı. Tanınmayan, bilinmeyen. O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan. Biraz önce, çok zaman geçmeden. Daha öncekilerden farklı olan. Eskisinin yerine gelen. En son edinilen. İşe henüz başlamış. Oluş veya çıkışından beri çok zaman geçmemiş olan.

Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.

Diğer dillerde Eder biçme anlamı nedir?

İngilizce'de Eder biçme ne demek ? : price appreciation