Ek vergi nedir, Ek vergi ne demek

Ek vergi; İktisat alanında kullanılan bir terimdir.

İktisat terim anlamı:

Bir vergiye ek olarak alınan vergi.

Türkiye’de 1995 yılından itibaren belli dönemlerde, bütçe açıklarını kapatmak amacıyla uygulanmaya başlanan ve tütün mamulleri, alkollü içkiler, şaraplar, ispirto, oyun kağıtları ve röntgen filmleri üzerinden ek olarak alınan vergi.

Ek vergi anlamı, tanımı

Ek : Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça. Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave. Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri. İki borunun birbirine birleştirildiği yer. Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika. Eklenmiş, katılmış

Vergi : Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para. Bir kimsenin doğuştan sahip olduğu iyi nitelik.

Uygulanma : Uygulanmak işi.

Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.

İtibaren : -den başlayarak, -den beri. -den sonra.

Kapatmak : Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek. Bir kadınla nikâhsız yaşamak. Herhangi bir yerin bütün masraflarını üstlenip başkalarını içeri almadan isteği doğrultusunda eğlenmek. Bitirmek, unutturmak, söz edilmesini engellemek. Yayımını yasak etmek, yayımına son vermek. Kapamak.

 

Röntgen : Gama veya x ışınlarının miktar ölçümü birimi. Herhangi bir organın durumunu tespit etmek için çekilen film.

Alkollü : Alkolden yapılmış. Sarhoş, içki içmiş (kimse).

İspirto : Alkol. İçki.

Kapatma : Kapatmak işi. Basketbolda, elinde top olmayan bir oyuncunun pas almasına veya ilerlemesine engel olma. Yolsuz olarak değerinden aşağı elde edilmiş (mal). Metres.

Türkiye : Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke. [Bakınız: tûrkiyâ].

İtibar : Saygınlık. Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi.

Türki : Türkle ilgili. Türkçe.

Üzeri : Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz. Vücut, beden. Artan, geriye kalan bölüm. Bir şeyin dış yüzü, yüzey.

Kağıt : Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak. Bu yapraktan yapılmış. Yazılı kâğıt yaprağı, pusula, tezkere. Yazılı sınav kâğıdı. İskambil kâğıdı. Belge ve doküman. Menkul kıymetler borsasında işlem gören tahvil, hisse senedi gibi mali değeri olan senet. Menkul kıymetler. 9. hlk. Kâğıt para. Yazı yazmak, baskı yapmak, bir şey ambalajlamak gibi amaçlarda kullanılabilen, hamur durumuna getirilmiş bitkisel liflerden yapılan kuru ve ince yaprak.

İçkil : İşkil, kuruntu, kuşku, sanı. Kin, garez. [Bakınız: içgil]. Umut. Çok içki içen, ayyaş.

Başla : Yönetmenin oyunculara bir çevirimin başında verdiği komut; oyuna başlama komutu. Yumruklaşma oyununa başlatmak için orta hakemin verdiği komut.

 

Tütün : Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan, otsu bir bitki (Nicotiana tabacum). Duman. Bu bitkinin kurutulup kıyılarak sigara biçiminde veya pipoyla içilen yaprağı.

Şarap : Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey (I).

Diğer dillerde Ek vergi anlamı nedir?

İngilizce'de Ek vergi ne demek ? : suplementary tax, surtax