Extensions türkçesi Extensions nedir
- Saç örme.
- Takma saç.
- Uzantı.
- Saç uzatma.
- Saç örgüsü.
Extensions ile ilgili cümleler
English: With Windows, you have to have extensions or it won't read your files.
Turkish: Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
Extensions ingilizcede ne demek, Extensions nerede nasıl kullanılır?
Shell extensions for sharing : Paylaşım için kabuk uzantıları.
Java management extensions : Jmx. Java yönetimi uzantıları. J2ee geliştirmesi ve uygulama ortamında uygulama ve ağ yönetimi için belirtimler seti.
Multimedia shell extensions : Çoklu ortam kabuk uzantıları.
Multipurpose internet mail extensions : Çok amaçlı internet posta uzantıları.
Virtual mode extensions : Vme. Motorola önderliğinde çeşitli şirketler tarafından geliştirilen yaygın kullanımlı veri kanalı (açık bir standart temeline dayanan). Sanal mod uzantıları.
Extension flex : Uzatma kablosu. Uzatma kordonu.
Extension cord : Ara kablo. Uzatma kablosu. Uzatma kordonu.
Extension board : Dahili santral.
Extension line : Ölçü oklarının aralarına konulduğu çizgi. Uzantı çizgi. Ölçü çizgisi. Ana hatta ilave olarak yapılan telefon hattı.
Extension approach to pricing : Küresel fiyatlandırma yaklaşımı. Küresel düzeyde etkinlikte bulunan bir firmanın sattığı mala dünyanın her yerinde aynı fiyatı uyguladığı fiyatlandırma yaklaşımı. krş. uyarlanabilir fiyatlandırma yaklaşımı, yermerkezli fiyatlandırma yaklaşımı.
İngilizce Extensions Türkçe anlamı, Extensions eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Extensions ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Stretch : Büyütmek. Yetmek. Gerginleştirmek. Gerinmek. Bir gücün etkisi altında numunenin uzunluğunun artması özelliği. Genişleme. Uzatma. Germek. Yayılmak. Esneme yapmak.
Tresses : Bulke. Bukleler. Saç lüleleri. Lüle.
Enlargement : Agrandisman. Büyütme. Genişleme. Yayılma. Genişletme. Çoğalma. Artma. Büyüme. Büyültme.
Plats : Örgü. Arazi parçası. Kıvrım. Çap. Parsel. Plan. Parsellemek. Arsa.
Scapes : Anten. Yapraksız çiçek sapı. Boyun. Bitki sapı. Sütun gövdesi. Sap. Duyarga. Sütun.
Hold : Kaldırmak. Dayanmak. Geçerli olmak. Tıkamak. El koymak. Alıkoymak. (elinde) (bir şey) tutmak. Sadık kalmak. Barındırmak. Geminin içi, yük konulacak yeri.
Tress : Saç lülesi. Lüle. Lüle (saç). Bukle (saç). Bulke. Belik. Saçını örgü yapmak. Bukle. Saçını örmek.
Hairpieces : Peruka. Meç. Peruka (erkek). Postiş.
Extension : Talim veya terbiye. Dahili telefon hattı. Bilgisayar, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Yayma. Bir olgu, kavram ya da anlatımın anlamsal çerçevesi ya da tanımsal kuşatımı. bk. içerim. Uzatma. Ekleme. Germe, açma. uzatma. Temdit.
Peruke : Peruk. Peruka.
Extensions synonyms : extensity, postponement, stipe, expansion, appendage, periwig, plat, braiding, spreading, wait, apophysis, diverticulum, braidings, braid, wigs, extent, appendages, hairpiece, time lag, prolongations, prominence, prolongation, scape, false hair, outrunner, postiche, bill, spread, wig, pigtail, delay.
Extensions zıt anlamlı kelimeler, Extensions kelime anlamı
Contraction : Büzülüm. Kapma. Daratlma. Ayrı hecelerdeki iki ünlünün bir tek ünlüde veya birden çok hecedeki seslerin tek hecede toplanması olayı. bu olay daha çok kelime birleşmelerinde görülür: gidemedim (< kēt-e umadum), sekiz on > seksen, dokuz on > doksan, cumartesi (< cuma ertesi), niçin (< ne için), neyse (< ne ise), her neyse (< her ne ise), nasıl (< ne asıl), neylersin (< ne eylersin), ayol (< ay oğul), güllaç (< güllü aş), sütlaç (< sütlü aş), yirmi (< yigirmi), doğurmak > dbormak, yapurgak > yaprak, geleceğim > gelcem vb. Bir kelimede yanyana bulunan iki veya daha çok hecedeki seslerin yahut da yanyana bulunan iki kelimeden birincinin son sesi ile ikincinin önsesinin birleşip kaynaşması ve dolayısıyla hece sayısının azalması olayı: et. -ne erse ne > eat. nesene > tt. nesne; et. yiğirmi >tt. yirmi, eat. ol ara >tt. ora, eat. şol ara >tt. şura, eat. bu ara >tt. bura; bad-i heva>bedava, kahve altı>kahvaltı, çehar şenbe>çarşamba, yaz-a u-madım>yazamadım, ne için>niçin?, ne asıl>nasıl?, sütlü aş>sütlaç, ne edeyim?>nideyim? anad. ağzl.: geliyorum>geliyom, alıp beri gelmek>babermek «getirmek», ne şekil>neşbal «nasıl?» vb. Bir cismin madde yitirmeden küçülüp büzülmesi olayı. Bir kasın, telin vb.nin görev sırasında kısalması. kontraksiyon. Kısalma. Kontraksiyon. Büzme.
Flexion : Bükülüm. Burkulma. Dirsek. Esneme. Kıvrım. Çekim (dilbilgisi terimi). Çevrilme. Eğilme. Büküm. Bükülme.
Bu kısımda Extensions kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Extensions ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Extensions anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Extensions ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.