Güneş saati nedir, Güneş saati ne demek

  • Bir düzlem ortasına dikilmiş bir çubuğun, bu düzlem üzerine ayrı ayrı zamanlarda düşen gölgesine bakılarak saati gösterecek bölümler çizilmiş araç

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Bir çubuğun gölgesiyle zaman belirleyen basit saat.

İngilizce'de Güneş saati ne demek? Güneş saati ingilizcesi nedir?:

sundial

Fransızca'da Güneş saati ne demek?:

horloge solaire

Osmanlıca Güneş saati ne demek? Güneş saati Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

basîta-i şemsiye

Güneş saati hakkında bilgiler

Güneş saati, zamanı Güneş'in konumuna göre ölçmeye yarayan alettir. Genel olarak rastlanan yatay güneş saati tasarımlarında dikey olarak yerleştirilmiş bir çubuğun gölgesi, yatay yerleştirilmiş bir yüzeyde günün saatlerini gösteren kadrana düşer. Güneş gökyüzünde ilerledikçe çubuğun ucunun saat üzerinde bıraktığı gölge, farklı saat çizgilerine denk gelecek şekilde hareket eder. Bu tasarımlarda çubuğun Dünya'nın dönme eksenine hizâlanması gerekir. Dolayısıyla bu tür güneş saatinin doğru zamanı göstermesi için çubuğun manyetik kuzeyi değil, coğrafî kuzeyi gösteriyor olması gereklidir. Ayrıca çubuğun yatay düzlemle yapacağı açı, saatin bulunduğu coğrafî enleme eşit olmalıdır. Yine de bu iki özelliğe sahip olmayıp farklı ilkeler çerçevesinde çalışan güneş saatleri de tasarlanabilir. Bu saatler bir dairenin ortasına çubuk konularak ve pusula yardımı ile (her yerde kuzey'i göstermesi lazım) her saat gölgenin düştüğü yere işaret konularak yapılabilir. Ama bulutlu günler, gece gibi etkenler bu saat türünü kullanışsız kılacaktır.

 

Güneş saati anlamı, tanımı:

Düzlem : Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi. Ortam. Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı.

Orta : Futbolda oyunculardan birinin, topu, kale ağzında duran arkadaşlarına havadan yollamak için yaptığı vuruş. İki karşıt nitelik veya durum arasında bulunan, tutarlı, ılımlı, vasat. Bir şeyin eşit olarak ayrılabileceği bölüm. Başlangıcı ile bitimi arasında eşit uzaklıkta olan süre. Yeniçeri Ocağında tabur. Defterde, bir araya getirilmiş belli sayıda yaprakların oluşturduğu bölümlerden her biri. Bir olayın, içinde gerçekleştiği yer. Sorunların çözümünde aşırılıklardan kaçınan, ölçülü bir yöntem izleyen. Çankırı iline bağlı ilçelerden biri. İyi ile kötü arasındaki durum. Ne uzun ne kısa, midi. Orantı. Her iki yanında kendi türünden aynı nitelikte nesneler, durumlar bulunan. Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer. Ne büyük ne küçük, midi. Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde geçer not ile iyi arasındaki derece.

Zaman : Belirlenmiş olan an. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit. Çağ, mevsim. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram. Dönem, devir.

 

Gölge : Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan. Röfle. Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet. Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık. Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk. Güneş ışınlarından korunacak yer. Koruma, kayırma himaye. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse.

Güneş : Güneş ışınlarının ve ısısının etkilediği ortam. Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.

Bölüm : Çağ, devir. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.

Araç : Taşıt. Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri. Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta. Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne.

Konum : Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon. Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri, konuş. Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü.

Ölçme : Ölçmek işi.

Alet : Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç. Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri. Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne. Maşa.

Genel : Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne).

Yatay : Durgun bir su yüzeyine veya zemine paralel, düşey doğrultusuna dikey olan, ufki.

Güneş saati kuramı : Güneş saatiyle zamanın nasıl belirleneceğini açıklayan kuram.

Diğer dillerde Güneş saati anlamı nedir?

İngilizce'de Güneş saati ne demek? : n. sundial

Fransızca'da Güneş saati : cadran solaire, horloge solaire

Almanca'da Güneş saati : n. Sonnenuhr