Grummet türkçesi Grummet nedir

  • İlik.
  • Yalıtma bileziği.
  • Çevirme kasa.
  • Kopça gözü.
  • Kasa.
  • İpten halka.
  • İp halka.
  • Takviye pulu.
  • İpten yapılmış simit halkası.

Grummet ingilizcede ne demek, Grummet nerede nasıl kullanılır?

Grum : Suratsız. Huysuz. Sert. İnatçı. Gırtlaktan gelen.

Grumbled : Gürlemek. Dırlanmak. Yakınmak. Söylenmek. Dırdır etmek. Dırdır. Mırıldamak. Guruldamak. Mırıldanmak. Homurdanmak.

Grumbler : Homurdanan kimse. Halinden şikayetçi kimse. Dırdırcı.

Grumblers : Dırdırcı. Homurdanan kimse. Halinden şikayetçi kimse.

Grumbles : Gümbürdemek. Yakınmak. Söylenmek. Dırdır etmek. Dırlanmak. Mızırdanmak. Mırıldanmak. Gürlemek. Dırdır. Homurdanmak.

Grump : Homurdanan kimse. Asık yüzlülük. Huysuz tip. Söylenen kimse. Kendi kendine söylenen.

Grumose : Gruplanmış tahıl.

Grume : Kan pıhtısı. Pıhtı.

Grumpier : Huysuz. Somurtkan. Hırçınlığı üstünde. Suratsız. Homurdanıp duran. Dırdırcı. Aksi. Aksiliği tutmuş. Ters.

Grumpiest : Hırçınlığı üstünde. Dırdırcı. Aksi. Suratsız. Aksiliği tutmuş. Huysuz. Somurtkan. Homurdanıp duran. Ters.

İngilizce Grummet Türkçe anlamı, Grummet eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Grummet ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Banker : Banker. Bankacı. Sarraf. Bahisçinin garanti alacağını düşündüğü bir maç. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Banka. Çeşitli kumar oyunlarında kasa olan kişi. Kumarda kasa alan. Banka sahibi kişi. bankaların dışında, yasal olarak para, altın, döviz ve taşınır değer gibi varlıkların alım satımıyla uğraşan kişi.

 

Grommet : İp simit. Dondurularak korunan yiyecek. Gromet. Lastik rondela. Madeni kapsül. Halat simidi. Örme halka.

Marrow : Kemik iliği. Kabak sakız. Öz. Sakızkabağı. Sakız kabağı. Moel. Kabak. (kemikte) ilik.

Caboose : Yük treninde bekçi vagonu. Kalça. Personel vagonu. Gemi mutfağı. Trende personel vagonu. Tren personel vagonu. Marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon. Küçük kamara. Mutfak (gemi veya tren).

Becket : İlmek. Sancak bağı. İskota bağı. Rigavo mapası. Makara bülbülü. Küçük ip halkası. Uskota bağı.

Cabooses : Tren personel vagonu. Mutfak (gemi veya tren). Gemi mutfağı. Trende personel vagonu. Personel vagonu. Küçük kamara. Marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon. Kalça.

Body : Öz yankılı telli çalgıların içi boş geniş bölümü. Esas. Madde. Cisim. Birlik. Sesini elektrik ve yardımcı düzenekler aracılığıyla duyurabilen telli çalgıların içi dolu geniş bölümü. Heyet. Bilgisayar, gitar, iktisat alanlarında kullanılır. Büyük kısım.

Bodyworks : Kaportacılık. Karoser. Beden ve ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek amacıyla yapılan fizik tedavi veya egzersiz gibi yöntemler. Kaporta. Üst yapı.

Marrowing : Sakızkabağı. (kemikte) ilik. Sakız kabağı. Kabak. Öz. Kemik iliği. Moel. Kabak sakız.

Grummet synonyms : cash box, eyelet, box, cashbox, buttonhole, cringles, cab, medulla, marrows, fastener, loop, grommets, case, holdfast, loops, cases, fastening, cabs, buttonholes, button hole, buttonholed, cringle, frogs, fixing, cash register, cash desk, cash point, frog, buttonholing, bone marrow, bodywork.