Hair raiser türkçesi Hair raiser nedir

  • Bir kimsenin saçının dikilmesine neden olan heyecan.
  • Gerilim.
  • Tüy ürpertici bir şey.
  • Titreten bir şey.
  • Ürperten soğutucu.
  • (argo terim) şiddetli heyecana neden olan kişi.
  • Terör estiren kişi.
  • Heyecan verici bir şey.

Hair raiser ingilizcede ne demek, Hair raiser nerede nasıl kullanılır?

Hair : Saçlar. Saç. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. İpince. Kafatasının derisi üzerinde uzayan kıllara verilen özel ad. tüy. kıl. Kıl. Deri içerisinde ve dışında yer alan, kesitinde medulla, korteks ve kıl kütikülası bulunan, kuvvetli, düz ve genellikle kaba olan yapağıdan daha düz esnek epidermal oluşumlar. dermiste yatık uzanan kıllar deri yüzeyinden dar açıyla dışarı açılırlar. vücudun değişik bölgelerinde çeşitli doğrultularda örgülenmeler yaparlar. Tüy. Lif. İplik biçiminde olan herhangi bir deri uzantısı, kıl. trikom. kuş tüyü.

Raiser : Bitki yetiştiricisi. Yetiştirici. Bitki üreticisi.

Hair ball : Bigudi.

Hair breadth : Yakın. Kıl kadar mesafe. Kıl payı. Çok dar. Çok kısa aralık veya mesafe.

Hair brush : Saç fırçası.

Hair care : Saç bakımı.

İngilizce Hair raiser Türkçe anlamı, Hair raiser eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hair raiser ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Tension : Kaygı, heyecan, baskı ya da yılgınlık gibi ruhsal durumların davranımsal etkilerine verilen genel ad. gerçek ya da imgesel bir durumu, biyolojik ve ruhsal bakımdan güçlü ve hareketli biçimde karşılamaya hazır oluş. Eğitim, fizik, gramer, kimya, sinema, televizyon, tiyatro, veterinerlik alanlarında kullanılır. Heyecan. Stres. Gerilme. Seyircinin oyuna karşı ilgisini uyanık tutup heyecan ve merak yaratmak için baş vurulan bir sanat tutumu. Gerginlik. Elektrik alanı içinde bulunan iki noktanın erkil değerleri çıkarımı. bu nicelik genellikle volt olarak ölçülür. Voltaj.

Regression : Birlikte gidişim. İnsanın ve içinde yer aldığı toplumsal yapının, doğal ve toplumsal çevresi üzerindeki denetim olanaklarının azalması. Geri çekilme. Bağlanım. Birden çok değişkene ilişkin gözlem değerlerinin gösterdiği birlikte değişmenin uygun düştüğü çizgesel ya da matematiksel biçe. bk. çizgesel çözümleme. Y değişkeninin x bağımsız değişkenine matematiksel bir ifadeyle bağımlı olması. hastalık belirtilerinin gerilemesi, belirtilerin yatışması. Regresyon. Dönüş. Yordama.

Stress test : Zorlama testi. Gerilim testi. Stres testi.

Potentials : Güç. Olanaklar. Yeterlik kipi. İmkanlar. İktidar. Potansiyel.

Tonus : Kas gerilmesi. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kasların sürekli hafif kasılı kalma durumu. Gergi. Tonus. Bir organın, bilinçli olduğu sürede bütün kaslarının biraz kasılı olması hali. Gerginlik. Kas gerilimi. Uzun süren kasınç.

Potential : Gizilgüç. İmkan. İhtimal. Potansiyel. Gizil(lik). Uzaklığa göre türevi, ters yönde kuvveti veren işler. İktidar. Erkil. Güç. Bir nesne ya da kaynakta saklı ya da gerçekleşmemiş olanaklı güce ilişkin olan.

 

Regressions : Deniz gerilemesi. Geri dönme. Regresyon. Bağlanım. Geri çekilme. Gerileme. Dönüş. Yordama.

Potential difference : Anlaşmazlık. Elektrik alanı içinde bulunan iki noktanın erkil değerleri çıkarımı. bu nicelik genellikle volt olarak ölçülür. Potansiyel farkı. Gerilim farkı.

Voltage : Gerilim (elektriksel). Fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Voltluk. Bir elektrik kaynağının potansiyeli, potansiyel farkı ya da elektromotor kuvveti. voltla ölçülür. Voltaj. Elektriksel erkil değişimimin, volt olarak tutarı.

Tensions : Gerilme. Germe. Gerginlik. Heyecan. Gerginlikler.

Hair raiser synonyms : voltages, intensities, intensity, stress.