Halkalar nedir, Halkalar ne demek

Halkalar; Jimnastik, Aerobik, Gösteri alanlarında kullanılan bir terimdir.

Spor'daki anlamı:

Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 cm. çapında 28 mm . kalınlığında tahta ya da deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma aracı.

Teknik terim anlamı:

Sirkteki çeşitli gösterilerde kullanılan değişik büyüklükteki halkalar.

Halkalar ile ilgili Cümleler

  • Satürn'ün etrafındaki halkalar toz ve buzdan oluşurlar.
  • Uzay sondaları tarafından çekilen resimler, Jüpiter'in etrafındaki ince halkaları gösterdi.
  • Satürn buz ve tozdan oluşan 1000'den fazla halka ile çevrilidir. Halkaların bazıları çok ince ve bazıları çok kalındır. Halkalardaki parçacıkların boyutları çakıl boyutundan ev boyutuna kadar değişir.
  • Saturn'ün halkaları var.
  • Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
  • Patates kızartması yerine soğan halkaları alacağım.
  • Koyun gözlerinin etrafında siyah halkaları olan beyaz bir koyun.

Halkalar hakkında bilgiler

Halka, matematiğin temel yapılarından biridir ve soyut cebirde tam sayıların soyutlamasıdır. Bu yapıyı işleyen dala halka kuramı denir. Halkalara örnek olarak polinomlar, modülo n ya da karmaşık sayılar verilebilir.

Halkalar tanımı, anlamı

 

Halk : Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu. Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü, ahali. Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu. Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri. Yaratma

Halka : Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember. Değerli metallerden yapılmış olan çember biçimindeki süs eşyası. Çember biçiminde olan. Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı. Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 santimetre çapında, 28 milimetre kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri. Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit. Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim. Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk. Çember biçiminde dizilmiş topluluk.

Kırınım halkaları : Kırınım sonucu oluşan ve bir örütün yapısını belirten halkalar.

Newton halkaları : Tümsek yüzlü bir mercekle yansıtıcı düz bir yüzeyin değdikleri noktada özeklenmiş renkli girişim halkaları. Girişim olayı, mercekle düz yüzü arasında kalan hava katmanının, üst ve alt yüzeyinden yansıyan ışınların girişiminden kaynaklanır.

Salıncak halkalar : Yerden 5.5 m. yüksekliğe aralıklarla asılı, 16 mm. kalınlığında ayarlanabilir iki halata bağlı, 28 mm. kalınlığında ve 18 cm. çapında ağaçtan ya da deri kaplı madenden yapılmış sallanma, asılma, hızlanma alıştırmalarına yarayan iki halka.

 

Karmaşık sayı : Kesirleri ondalık sayının tersine olarak çeşitli birimlere göre bölümlenmiş sayı, sanal sayı.

Soyut cebir : Belli somut bir cebirsel yapıdan çok, aksiyomlarla belirlenen, grup, yarı-grup, halka, modül, cisim gibi yapıları inceleyen cebir dalı.

Soyutlama : Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma, tecrit, abstraksiyon.

Tam sayı : Bir bütünü oluşturan tekler için kararlaşmış bulunan sayı, adedimürettep. Kesirsiz sayı, adedimürettep.

Yüksekli : Nevşehir ili, Gümüşkent bucağına bağlı bir bölge.

Karmaşık : İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil. Anlaşılması güç olan (durum), sofistike. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks. Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike. Üstün teknolojisi olan, sofistike.

Büyüklük : Büyük olma durumu. Ululuk. Depremde oluşan enerjinin düzeyini belirten ölçü. Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış.

Aralıkla : Aralıklı bir biçimde.

Gösteri : İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun. Bir şeyi tanıtmak amacıyla yapılmış olan sunum, demonstrasyon, demo. Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat. Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi. Genellikle şarkı, dans vb. eğlence türlerin yer aldığı eğlence, şov. Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş.

Polinom : Çok terimli.

Değişik : Değiştirilmiş, muaddel. Alışılmışın dışında bir özelliği bulunan. Çok hastalık geçirerek gelişmemiş çocuk. Farklı. Yedek iç çamaşırı, giyecek.

Sayılar : Varlıkların miktarını, tane olarak hesabını bildiren kelimeler. Sayılar soyut sayıları bildirdiklerinde ve ad görevi yüklendiklerinde bağımsız olarak kullanılırlar: Kırk beş dokuza bölünür. İki kere iki dörttür. Üçe dördü eklersen yedi olur. Kalemlerden ikişer tane sana, ikişer tane kardeşine aldım. Birinci grup gitsin, ikinci grup gelsin. Üçler, yediler, kırklar ve benzerleri Sayı türleri, nesnelerin sayılış sırasını, parçalarını bildirme, bölük bölük gösterme gibi anlam inceliklerine sahiptirler: beşinci sınıf, ikişer kalem, iki-üç saat vb. Sayı ile gösterilen değerler. Üremin sayışımında gün toplamı üremi sayışılacak para (belgit tutarı) ile yargılanarak bulunan sayı. Oyuncular arasındaki sayı durumu.

Çeşitli : Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi.

Aralık : Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.

Değişi : Halkbilim olaylarıyla ürünlerinin hiçbir dış etken olmadan özbiçimleriyle olgularının büyük ölçüde değişmesi, bk. değişi kuramı.

Diğer dillerde Halkalar anlamı nedir?

İngilizce'de Halkalar ne demek ? : rings