Kalıplı nedir, Kalıplı ne demek

Kalıplı; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Kalıplanmış olan.
  • Düzgün, biçimli.
  • İri yapılı, heybetli

"Kalıplı" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Hüseyin Efendi ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi." - Y. Z. Ortaç
  • "Bu, eski külhanbeyi biçiminde yürüyen kalıplı bir katildi." - K. Korcan

Kalıplı tanımı, anlamı:

Kalıplı kıyafetli : Gösterişli, bakımlı.

Kalıp : Biçim, durum. Genellikle küp biçiminde yapılan. Yenilikten uzak, özgün olmayan. Biçki modeli, patron. Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç. Gösterişli görünüş.

Düzgü : Norm.

Biçim : Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz. Herhangi bir şeyin benzeri. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu.

Yapılı : Yapısı herhangi bir nitelikte olan. Vücudu gelişmiş, iri.

Heybetli : Görünüşü korku ve saygı uyandıran. Büyük, ulu, azametli.

 

Düzgün : Fondöten. Kurala uygun olarak, kusursuz bir biçimde. Düzenli, kusursuz, insicamlı, rabıtalı, muntazam. Doğru ve pürüzsüz, muntazam. İyi. Kenar veya ayrıtları ile açıları birbirine eşit olan (biçim).

Biçimli : Düzgün. Biçimi güzel olan, mevzun. Herhangi bir biçimde olan. Uygun olarak, yakışacak bir biçimde.

İri : Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı.

Kalıplı mukavva kukla : Tutkal, kağıt ve karton hamurundan yapılan kukla,

Kalıplı yanıt : Bir görüşmede yanıtlayıcıların önemli bir çoğunluğunca yinelenen ve görüşülenler arasında ayrım gözetmeye elvermeyen yanıt türü.

Kalıplıca : Kalıplı olan.

Kalıplık : Kalıp yapmaya veya koymaya yarayan şey.

Kalıplılık : Kalıplı olma durumu.