Karartıcı nedir, Karartıcı ne demek

Karartıcı; Gösteri alanında kullanılan bir kelimedir.

Teknik terim anlamı:

Dizi dirençlere bağlı çok sayıdaki kanallardan gelen elektrik akımım azaltıp çoğaltabilen aygıt. Bunların çok çeşidi olmakla birlikte, temelde üç türü vardır :.

karşı dirençli karartıcı.

özdönüştürücü karartıcı.

bilgisayarlı karartıcı.

Karartıcı ile ilgili Cümleler

  • Benimki gibi bir hayat yaşamak manasız ve iç karartıcı.
  • Bu iç karartıcı.
  • Burası iç karartıcı.
  • Bu çok iç karartıcı.
  • Bundan daha iç karartıcı bir şey düşünemiyorum.
  • Sanırım hiç arkadaş olmaması iç karartıcı.
  • O iç karartıcı görünüyor.
  • Ben bundan daha iç karartıcı bir şey düşünemiyorum.
  • Çok iç karartıcı.
  • O biraz iç karartıcı.

Karartıcı tanımı, anlamı

Karart : Resim seçiciye, belli bir alıcının resmini ileten oluğun düğmesini en yüksekten sıfıra çevirmesi için verilen komut. (Alıcıların sayısı eklenerek "biri karart!, üçü karart!" biçiminde söylenir)

Kara : Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak. Kötü, uğursuz, sıkıntılı. Yüz kızartıcı durum, leke. En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı. Esmer. Bu renkte olan. İftira.

Karar : Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı. Değişmez olma. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm. Bu yargıyı bildiren belge. Tam ölçüsünde, ne az ne çok.

 

Karartı : Karaltı. Kararmış yer, siyahlık.

Karartıcı ana kolu : Bir karartıcıdaki tüm kanalları denetleyen, ışıkları tümden parlatabilen ya da karartabilen kol ya da tekerlek.

Karartıcı tablosu : Karartıcının denetim düğmelerinin ve göstergelerinin bulunduğu yer.

Karşı dirençli karartıcı : En eski ve yalın karartıcı türü. Elektrik akımına çeşitli tutarda karşı güç sağlayarak ışıtaca giden akımı denetleyebilen aygıt. Bunların düz akımla da çalışan değişik biçimleri vardır:. diskli. kayar fırçalı.

Kayar karartıcı düğmesi : Karartıcıların en ilkeli olan karşı dirençli karartıcı'da bulunan ve elektrik akımını artırıp azaltmaya yarayan kayar düğme.

Önceden saptamalı karartıcı : Sahnede bir ışık durumu varken, daha sonraki sahnenin ışık durumunun önceden hazırlanabildiği karartıcı türü.

Özdönüştürücü karartıcı : Yalnızca dalgalı akımda en çok kullanılan ve sevilen karartıcıdır. Bu karartıcı insan gözüne uygun biçimde derecelendirilmiş olarak ışıtaca giden voltajı istendiği gibi azaltıp çoğaltabilir. Bunların autrastat, powerstat, variac ve radiastat türleri vardır.

Taşınır karartıcı : Özellikle, sahne çalışmalarında yönetmenin yanına getirilen minik tekerlekler üzerinde ya da çanta biçiminde taşınabilen küçük karartıcı.

Bilgisayarlı karartıcı : Bilgisayar yoluyla sahne ışıklarının saptandığı, gerçekleştirildiği ve denetlendiği elektronik karartıcı aygıt. Bu tür karartıcıların kuşaklı ve delikli kartlı olanları vardır.

 

Elektrik akımı : Katı, sıvı ya da uçun durumlanndaki iletkenlerden artı ya da eksi yüklü parçacıklar akışı olarak gözlenen olay. [Bakınız: akım].

Bilgisayarlı : Bilgisayarı olan, bilgisayarla iş gören. Bilgisayardan yararlanılarak yapılan.

Bilgisayar : Çok sayıda aritmetiksel veya mantıksal işlemlerden oluşan bir işi, önceden verilmiş bir programa göre yapıp sonuçlandıran elektronik araç, elektronik beyin.

Elektrik : Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü. Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu. Bu enerjiden elde edilen aydınlanma. Çarpıcılık, cazibe, canlılık. Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi.

Dirençli : Direnci olan.

Birlikte : Bir arada, beraberce, hep beraber. Yanında, beraberinde. Beraber.

Diğer dillerde Karartıcı anlamı nedir?

İngilizce'de Karartıcı ne demek ? : dimmer