Karbonlu bırakıntı nedir, Karbonlu bırakıntı ne demek

Karbonlu bırakıntı; Metalürji alanında kullanılan bir sözcüktür.

Metalürji'deki terim anlamı:

Yağda yapılan su verme işlemlerinde, yağların ayrışması sonucu, metal yüzeyde oluşan karbonu yüksek bırakıntı.

Karbonlu bırakıntı tanımı, anlamı

Bıra : Birader, kardeş. Bu yer, bk. bire, bura

Bırakı : Bırakılmış, terkedilmiş, eskimiş, beğenilmeyip atılmış, artık.

Bırakıntı : Deniz ve kara sularının, kıyılarda bıraktığı birikinti. Piç. Bırakılmış kadın. Hediye, geline gelen hediye. Ekilmeden bırakılan tarla. Doğal suya, örneğin deniz suyuna değen bir metal yüzeyine bitki ve hayvanların birikip çökmeleri. Bırakım işlemi sonucu, örtülen ya da kaplanan yüzey üzerine bırakılan özdek.

Karbo : Odun kömürü, bitkisel ya da hayvansal kömür.

Karbon : Atom numarası 6, atom ağırlığı 12 olan, doğada elmas, grafit gibi billurlaşmış veya maden kömürü, linyit, antrasit gibi şekilsiz olarak bulunan, canlı varlıkların aslını oluşturan ve yandıktan sonra kömür durumuna geçen element (simgesi C).

Karbonlu : Birleşiminde karbon bulunan.

Ayrışma : Ayrışmak işi. Moleküllerin, türlü etkenlerle geçici olarak daha yalın atom ve moleküllere bölünmesi, inhilal.

Sonucu : Sonunda, sonra. Netice, nihayet, en son, âkıbet, en sonra, sonunda.

 

Yağlar : Yağ asitlerinin karışık yapılı alkollerle meydana getirdiği esterler. Yağ asitleriyle gliserolün esterleşmesinden oluşan, hayvan ve bitki dokusunda bulunan benzen, eter ve kloroform gibi organik eriticilerde çözünen ancak suda çözünmeyen temel organik bileşikler. İzmir şehri, Kiraz belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Yüksek : Altı ile üstü arasındaki uzaklık çok olan, alçak karşıtı. Yukarıda, üst tarafta olan yer. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan. Normal değerlerin üstünde olan. Belirli bir yere göre daha yukarıda bulunan. Güçlü, şiddetli. Derece ya da makamı bakımından üstün. Erdemli, faziletli. Etkili.

Yağda : Yağlı kir, yağ lekesi. Yağlı kir. İçel ilinde, Güzeloluk nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Yağla : Et kıyılan tahta.

İşlem : Bir işi sonuçlandırmak için yapılmış olan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat. Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür. Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi. Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele.

Metal : Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde. Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı. Bu maddeden yapılmış.

Verme : Vermek işi.

Yüzey : Bir cismi uzaydan ayıran dış ve yaygın bölüm, satıh, yüz (II).

Diğer dillerde Karbonlu bırakıntı anlamı nedir?

İngilizce'de Karbonlu bırakıntı ne demek ? : carbonaceous deposit