Keramettin nedir, Keramettin ne demek
Keramettin; İsim, Yerleşim Merkezi alanlarında kullanılan bir sözcüktür.
Keramettin isminin anlamı, Keramettin ne demek:
Dinin kerameti, doğaüstü gücü. Keramettin ismi; Arapça kökenli olup bir Erkek ismidir.
Gezilecek Görülecek bir yer olarak anlamı:
Edirne ilinde, Süloğlu belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
Keramettin anlamı, kısaca tanımı
Kera : Ocağın temel taşı. Bir çeşit turfanda armut. Ucu çengelli çoban değneği. Kere, defa
Keramet : Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum. Olağanüstü durum.
Doğaüstü : Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü.
Belediye : İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti. Bu örgütün bulunduğu bina.
Süloğlu : Edirne iline bağlı ilçelerden biri.
Beledi : Şehirle ilgili. Pamuklu, kalın bir tür kumaş. Yerleşik.
Merkez : Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.
Nahiye : Bucak. Bölge.
Edirne : Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
Bağlı : Bir bağ ile tutturulmuş olan. Gerçekleşmesi bir şartı gerektiren, vabeste. Kapatılmış olan, kapalı. Halk inanışına göre, büyü etkisiyle cinsel güçten yoksun edilmiş (erkek). Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun. Bir kuruluşun yetkisi altında bulunan. Sınırlanmış, sınırlı.
Edir : Zayıf, hastalıklı.
Merk : Evlek. Yara ya da çıban yangısı. Bir kabın, borunun içindeki tortu, pas. Tarla içindeki her bir bölüm (Erzincan Merkez).
Gücü : Bez tezgâhında ipliği ayarlayan tezgâh tarağı.
Bele : Yüzü beyaz koyun. İki kardeş çocukları, kuzen. Teyze, hala. Böyle. Belâ. Kundak, çocuk bezi. Böyle, bk. böle. Teyze çocuğu, karşılığı böle. Böyle, bk. böle, böyle. Böyle, şu şekilde.
Doğa : Kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür. İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat. Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy.
Bir : Sayıların ilki. Tek. Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek. Eş, aynı, bir boyda. Bu sayıyı gösteren 1 ve I rakamlarının adı. Bir kez. Değer, önem bakımlarından birbirinden farksız, birbirine eşit, birbirine benzer. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı). Beraber. Aynı, benzer. Bu sayı kadar olan. Ancak, yalnız. Sadece.
Yer : Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Yerküre. Gezinilen, ayakla basılan taban. Önem. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Görev, makam. Durum, konum, vaziyet. Ülke. Durum, konum. İz. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Otel, motel vb.nde kalınacak oda. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal.
Diğer dillerde Kerafilosel anlamı nedir?
İngilizce'de Kerafilosel ne demek ? : keraphyllocele
Bu kısımda Keramettin nedir? Keramettin ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Keramettin tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Keramettin hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.