Kozalak nedir, Kozalak ne demek

Kozalak; bir bitki bilimi terimidir.

"Kozalak" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Kozalaklar çıtırdıyor çamlarda..." - Z. Selimoğlu

Yerel Türkçe anlamı:

Kozak ve değnekle oynanan bir çeşit oyun.

Deve pisliği.

Ağaçlarda bulunan tırtıl kozası. 3.bk.kozak (I)-2.

İpek böceği kozası.

Ham meyve, olmamış meyve

Kuru, sert, ham muşmula.

1.bk. kozak.

Tanesi alınmış mısır koçanı

Biyoloji'deki anlamı:

Açık tohumlularda (Gymnospermae) erkek ve dişi çiçeklerin bulunduğu çiçek durumu. Erkek kozalak, dişi kozalak.

İngilizce'de Kozalak ne demek? Kozalak ingilizcesi nedir?:

cone

Osmanlıca Kozalak ne demek? Kozalak Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

sanavber

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

Malatya kenti, Levent nahiyesine bağlı bir yer.

Kozalak hakkında bilgiler

Kozalak (strobilus), bazı ağaçlarda, üreme yapılarını barındıran bitki bölümüdür. Kozalak deyince akla gelen şey, genel olarak döl üreten dişi kozalaktır. Polen üreten erkek kozalaklar, erişkin dönemlerinde bile çok iri olmazlar ve dikkat çekmezler.

 

Kozalak ile ilgili Cümleler

  • Ağacın altında bir yığın kozalak vardı.
  • Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
  • Çam fıstığı çam kozalaklarından gelir.

Kozalak anlamı, kısaca tanımı:

Koza : İçinde tohum veya krizalit bulunan korunak, kozalak. İpek böceğinin ördüğü ve içine kapandığı korunak.

Genel : Yetkisi ve sorumluluğu çok olan. Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi. Bir genelleme sonucunda elde edilen. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne). Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan.

Denizkozalağı : Konik biçimli kabuğunda bir yarık bulunan, karından bacaklı yumuşakça (Conus).

Kozalaklılar : Açık tohumlulardan, yaprakları iğnemsi, yemişleri kozalak biçiminde, porsukgilleri, servigilleri, çamgilleri içine alan bir bitki takımı, iğne yapraklılar.

Kozalaksı : Kozalağa benzeyen, kozalak görünüşünde olan, kozalak gibi, kozalağımsı.

Kozalaksı bez : Beynin altında bulunan küçük bir bez.

Yuvarlak : Homoseksüel erkek. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Top veya küre biçiminde toparlak şey. Top veya küre biçiminde olan, müdevver.

Tepe : Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü. Birinin yanı başı, baş ucu. Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası. Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri. Bir şeyin en üstteki bölümü. Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi. Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri. İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası.

 

Koni : Durağan bir noktadan geçen ve kapalı bir eğriye dayanarak hareket eden bir doğrunun çizdiği yüzey, mahrut. Bu yüzeyle sınırlı katı cisim. Çembersel bölge üzerindeki her noktanın çember düzlemi dışındaki bir nokta ile birleşiminden oluşan geometrik cisim. Bu biçiminde olan.

Biçim : Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Biçme işi. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Tarz. Herhangi bir şeyin benzeri. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format.

Odunsu : Odunu andıran, oduna benzeyen, odun gibi, odunumsu. Kaba, iri, heybetli.

Meyve : Ürün, sonuç, kâr. Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş.

Olmamış : Olgunlaşmamış, ham.

Ağaç : Tahta, kereste. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki.

Kuru : Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek). Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. Etkisi ve sonucu olmayan. Canlılığını yitirmiş (bitki). Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. Kuru fasulye. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. Salgısı olmayan. Akıcı olmayan, duygudan yoksun. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. Döşenmemiş, çıplak.

Ham : İdmansız. İşlenmemiş (madde). Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan. Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş. Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış.

Kozalaklı : Aydın şehrinde, Dalama nahiyesine bağlı bir yer.

Diğer dillerde Kozalak anlamı nedir?

İngilizce'de Kozalak ne demek? : n. cone, pine cone, mast

Fransızca'da Kozalak : cône [le], strobile [le]

Almanca'da Kozalak : Zapfen

Rusça'da Kozalak : n. кокон (M), шишка {бот.} (F)