Kuru kangren nedir, Kuru kangren ne demek

Kuru kangren; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

İrin yapıcı bakterilerin olmaması nedeniyle, nekrotik dokunun suyunu kaybederek kurumasıyla oluşan kangren. Genellikle donmalarda ve ergotizmde bacaklar, kulak kepçesi, kuyruk ucu, ibik ve sakal gibi perifer bölgelerde oluşur.

Kuru kangren hakkında bilgiler

İskemi, dokulara kan sağlayan damarların, bir pıhtı veya mekanik etkenle tıkanması sonucu doku beslenmesinin bozulmasıdır. Diğer bir bakıma tromboz veya emboli gibi tıkanmanın yol açtığı, vücudun bir bölümünde meydana gelen lokal anemiyi ifade eder. Halk arasındaki adıyla " kuru Kangren" olarak adlandırılır

Kuru kangren anlamı, tanımı

Kang : Avanak, boş kafa

Kangren : Vücudun herhangi bir yerindeki dokunun oraya kan gelmemesi sonucu ölmesi.

Kuru : Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek). Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. Canlılığını yitirmiş (bitki). Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. Kuru fasulye. Salgısı olmayan. Etkisi ve sonucu olmayan. Döşenmemiş, çıplak. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. Akıcı olmayan, duygudan yoksun.

Kulak kepçesi : Kulağın sesi toplayarak orta kulağa göndermeye yarayan, yarım daire biçimindeki bölümü, sayvan.

 

Bir bakıma : Başka bir görüşle, başka bir düşünüşle.

Ergotizm : Ergot zehirlenmesi.

Nekrotik : Nekroz görünümünde veya durumunda olan.

Beslenme : Vücut için gerekli besin maddelerini alma.

Sağlayan : Tekeffül eden, mütekeffil.

Tromboz : Kan pıhtısı oluşumu nedeniyle kan akışının engellenmesi. Kan pıhtısı teşekkülü. Damar içerisinde oluşan kan pıhtısı, trombüs. Canlıda devamlılığı bozulmamış kalp-damar sistemi içerisinde bir trombüsün oluşması, gelişmesi veya varlığı.

Perifer : Dış yüzey, kenar, etraf.

Bozulma : Bozulmak işi.

Mekanik : Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı. Denge ya da hareket kurallarıyla ilgili. Makine ile yapılan. Düşünmeden yapılan.

Tıkanma : Tıkanmak işi.

Bakteri : Toprakta, suda, canlılarda bulunan, çürüme, mayalanma veya hastalıklara yol açan, küresel, silindirimsi, kıvrık biçimli olan, bölünerek çoğalan, klorofilsiz, tek hücreli canlı.

Kuyruk : Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ. Koyunun bazı türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı. Birisinin arkasına takılıp ondan ayrılmayan kimse. Bir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi. Bu organa benzeyen uzantı. Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti. İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi. Başın arkasına toplanmış saç demeti.

Emboli : Damar tıkanıklığı. Bir damarın pıhtı veya yağ damlası, bakteri yığını ve hava kabarcığı benzeri maddelerle tıkanması, embolizm. Embolusun çoğulu, çok sayıda embolus.

 

Meydan : Alan, saha. Fırsat, imkân ya da vakit. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılmış olan yer. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri.

Kuruma : Kurumak işi. Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması.

Diğer dillerde Kuru kangren anlamı nedir?

İngilizce'de Kuru kangren ne demek ? : dry gangrene