Lay an egg türkçesi Lay an egg nedir

  • Taşak geçmek.
  • Yumurta yumurtlamak.
  • Hatalı bir söz etmek.
  • Hata yapmak.
  • Şaka yapmak.
  • Fos çıkmak.
  • Fiyasko vermek.
  • Dalga geçmek.
  • Tiye almak.
  • (kanada ve amerikan argosu) dalga geçmek.
  • Fiyaskoyla sonuçlanmak.
  • Beklentileri karşılayamamak.

Lay an egg ingilizcede ne demek, Lay an egg nerede nasıl kullanılır?

Lay : Şarkı sözü. Kurmak (sofra). Mevki. Kaymak. Yatma. Konum. Saldırmak. Durum. Hal. Sevişme.

An : Anabatik rüzgar. Bir (ünlülerden önce). Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz tanımlık. (herhangi) bir. Bir.

Egg : Teşvik etmek. Bomba. Yumurta atmak. Yumurta. Dürtmek. Kışkırtmak. Genellikle yuvarlak şekilli, dişi eşey organında mayoz bölünmeleri sonucu teşekkül eden haploit kromozom sayılı, erkek eşey hücresi ile birleşerek zigotu meydana getiren, büyük, hareketsiz, bir hücre. ovum. Tahrik etmek. Torpido. Damarına basmak.

Lay an ambush : Pusu kurmak. Tuzağa düşürmek. Pusuya düşürmek. Tongaya düşürmek.

Lay an embargo on : Ambargo uygulamak. Ambargo koymak.

Laid an egg : Yumurtladı. Yumurta üretti (örn. tavuktan).

The white of an egg : Yumurta akı. Yumurtanın beyazı.

Bald as an egg : Tamamen saçsız. Tamamen kel. Yumurta gibi saçsız.

İngilizce Lay an egg Türkçe anlamı, Lay an egg eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Lay an egg ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Gibed : Dokunaklı söz söylemek. Dokunaklı söz. İncitici söz söylemek. Dokundurmak. Alay etmek. Taş. Alay. Dalga geçme. İncitici söz.

Jested : Alay. Şaka etmek. Şaka. Takılmak. Mizah. Latife etmek. Şaka söylemek. Latife. Espri.

Commit a foul : Hata yapmış. Kurallar ihlali yapmak (spor).

Dick around : Boş boş takılmak. Oyalanmak. (argo) dalgasına bakmak. Aylak aylak dolanmak.

Blobbed : Küçük yuvarlak. Kıvamı koyu iri bir damla. Su damlası. Leke. Küçük kütle. Küçük yuvarlak kütle. Küçük damla. Damla. Damlamak.

End in failure : Başarısız. Başarısızlıkla sonuçlanma.

Fizzled : Fışırdamak. Kötü sonuçlanmak. Fışırtı. Bozulmak. Başarısızlık. Fiyasko. Boşa çıkmak. Vızlamak. Suya düşmek.

Fuck about : Kötü davranmak. Sorumsuzca davranmak. Aptalca davranmak. Aşağılamak. Mantıksızca davranmak. Küçük düşürmek. Salak gibi davranmak. Düşüncesizce davranmak. Hor görmek.

Break stones : Kafa bulmak. Canına okumak.

Banters : Şakalaşmak. Takılmak (argo terim). Hafif konuşma. Takılmak. Alay. Sohbet. Takılma. Laklak etmek. Şaka.

Lay an egg synonyms : fleering, gibing, erred, take the mickey out of, fizzling, fleer, fallen through, bumbles, jests, crack a joke, fleered, fail to satisfy, bloop, fall flat, fizzle out, fooled, do wrong, poke fun at, have a lark, banter, gibes, take the piss, take a piss, err, crack jokes, codding, bloops, jokes, cods, fizzle, jeer at, fall through, disprize.