Mantıka nedir, Mantıka ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

İri dikiş, teyel.

Davarların kulağını keserek yapılan nişan.

Minarelerin tepesindek kurşunları birbirine bağlamak için kullanılan bir araç.

Jandarma karakolu.

Mantıka kısaca anlamı, tanımı

Mantı : İçine kıyma konularak küçük bohçalar biçiminde dürülen hamur parçaları. Bu hamur parçalarıyla hazırlanan yemek

Mantık : Doğru düşünme sanatı ve bilimi. Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi, lojik. Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi.

Jandarma karakolu : Güvenliği sağlamakla görevli jandarmanın görev yaptığı bina.

Bağlamak : Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. Düğümlemek. Uyulması zorunlu olmak. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak. Anlaşma yapmak. Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. Gönlünü kazanmak. Geçişi engellemek. Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak. Denk yapmak, paket yapmak.

 

Jandarma : Yurt içinde genel güvenliği ve kamu düzenini korumakla görevli, yasa ve nizamların koyduğu hükümlerin yürütülmesini ve bunlara dayanan hükûmet emirlerinin yerine getirilmesini sağlayan silahlı askerî kuvvet. Bu kuvvette görevli olan kimse. Açıkgöz.

Birbiri : Karşılıklı olarak bir diğeri.

Karakol : Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı. Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye.

Bir ara : Kısa bir süre. Geçmiş bir zamanda.

Bağlama : Bağlamak işi. Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb. Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz. Ulama.

Bağlam : Deste. Bir dil birimini çevreleyen, ondan önce veya sonra gelen, birçok durumda söz konusu birimi etkileyen, onun anlamını, değerini belirleyen birim veya birimler bütünü, kontekst. Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst. Bent.

Kurşun : Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C'de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb). Bu elementten yapılmış. Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli silahlarda kullanılan mermi.

Birbir : Yabancı olmayan, akraba, yakın. Akraba, yakın.

Minare : Camilerde müezzinin ezan okuduğu, sela verdiği, şerefesi olan, çoğunlukla taştan, yüksek ve ince yapı.

Teyel : Seyrek ve eğreti dikiş.

Minar : Pınar.

Nişan : İşaret, iz, belirti, alamet. Nişanlanma sırasında yapılan tören. Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma. Kurşun, taş ve benzerleri ile vurulmak istenen hedef. Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme. Devlet nişanı. Nişan, nişanlanma sırasında yapılan tören. Nişan, akit olarak verilen eşya. [Bakınız: ferman]. Osmanlılarda 1832'den sonra hizmet ve yararlık karşılığı olarak bir kişiye verilen madalya. İm, iz, belirti.

 

Karak : Tahta pencere kapağı, kepenk. Hırsız. Bademcik. Geri kalma. Kapı mandalı, sürgü. Karda açılan ince yol, iz. Göz, gözbebeği, bakış, nazar.

Bağla : Buğday ve arpanın içinde bulunan burçak, mercimek şeklinde siyah tanecikler. Bakla yaprağına benzeyen ve pişirilip yenilen bir bitki. Fasulye. Değirmen çarkını firenleyen ağaç. Su bendi tıkacı. Ufak göl. Akarsuların seviyesini yükseltmek, suları toplamak veya başka yöne çevirmek için yapılan bent. Duvarların arasına yatay olarak konulan ağaç. Çoban köpeklerinin boynuna takılan, üzerinde sivri dişler bulunan demir halka. (Adalıkuzu, Hacılar Güdül Ankara) (bakla) : (Akbaş Güdül Ankara).

Keser : Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araç.

Dikiş : Dikme işi. Dikilecek şey. Dikilen yer. Giysi üzerinde gözle görülen dikilmiş iplik yolu. Giysi dikme işi, terzilik.

Diğer dillerde Mantık yasası anlamı nedir?

İngilizce'de Mantık yasası ne demek ? : logical law