Oligodendrosit nedir, Oligodendrosit ne demek

Oligodendrosit; Veteriner alanında kullanılan bir sözcüktür.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Aksonların çevresinde, çift tabakalı spiral biçimli, miyelin üreten, yuvarlak ve küçük çekirdekli, nöroektodermal kaynaklı, beyin destek hücresi.

Oligodendrosit anlamı, kısaca tanımı

Oligo : Yunanca az ya da birkaç anlamına gelen ön ek. Birkaç(2-10) anlamında ön ek. Birkaç, 3-12 alt birim içeren

Küçük çekirdek : (karşılık: mikronukleus), Birçok birgözeli hayvanlarda bulunan, küçük ve üreme ile ilgili olan çekirdek.

Destek hücresi : Üst konka bölgesinin olfaktorik mukozasının epitel katmanında ve dilin lezzet tomurcuğunda yer alan üç hücre tipinden biri, sustentaküler hücreler.

Çekirdekli : Çekirdeği olan, içinde çekirdeği bulunan.

Tabakalı : Tabakası olan.

Kaynaklı : Belli bir kaynaktan gelen. Kaynak yapılmış. Eğlenceli. Kaynak yapılmış olan. Ağrı ilinde, Hamur ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir bölge. Kilis şehrinde, Musabeyli ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Şanlıurfa ilinde, Çamlıdere nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

Çekirdek : Etli meyvelerin içinde bir veya birden çok bulunan, çoğu sert bir kabukla kaplı tohum. Yenmek için satılan ayçiçeği tohumu. Ağaçlarda soyulmayan bölüm. Bir hücrenin merkezini oluşturan cisimcik. Atom çekirdeği. Kuyumculukta kullanılan ve 5 cgr'a eşit olan ağırlık ölçüsü. Bir şeyin temelini oluşturan.

 

Yuvarlak : Top veya küre biçiminde olan, müdevver. Top veya küre biçiminde toparlak şey. Kesin ve açık olmayan (söz, laf vb.). Homoseksüel erkek.

Biçimli : Herhangi bir biçimde olan. Uygun olarak, yakışacak bir biçimde. Düzgün. Biçimi güzel olan, mevzun.

Miyelin : Bazı nöronların aksonlarının dışını saran, uyartı iletimini hızlandıran yağlı bir madde. Sinir telinde aksonun çevresini saran, Schwann kınının bir salgısı olan ve ışığı çokça yansıtan beyaz yağımsı bir madde. Bazı sinirler miyelinsizdir.

Spiral : Sarmal biçiminde olan. Döl yatağı içine konan, gebeliği önleyici sarmal biçiminde araç.

Tabaka : Katman. Baskı ve yazıda kullanılan, değişik boyutlarda kesilmiş kâğıt. Derece. Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu.

Kaynak : Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz. Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans. Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi. İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge. Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer. Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür. Bir şeyin çıktığı yer, menşe.

Destek : Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda. Bir birlik için sağlanan yardım veya koruma. Üzerine bir şey oturtmaya, tutturmaya, koymaya yarar araç, bindi, hamil. Maddi ve manevi yardımcı, dayanak. Bir vektörü taşıyan sonsuz doğru. Kredi işlemlerinde her an sarf edilebilecek kredi. Yardım.

 

Yuvar : Organizmadaki kan, lenf, süt vb. sıvılarda bulunan, genel olarak yuvarlak veya oval küçük cisim. Yer yuvarlağı gibi düzgün olmayan küresel biçim.

Biçim : Biçme işi. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Herhangi bir şeyin benzeri. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Tarz.

Beyin : Kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ. Muhakeme, usa vurma. Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse. Akıl, anlayış. Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse.

Çevre : Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit. Yağlık. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit.

Kayna : Kayığın iki yanında bulunan ve kıyıya çekmek için ip takılacak çıkıntılar. Şişe.

Miyel : Omurilik.

Diğer dillerde Oligodendrosit anlamı nedir?

İngilizce'de Oligodendrosit ne demek ? : oligodentrocyte